23. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/1994 Karar No: 2020/2216 Karar Tarihi: 23.06.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2017/1994 Esas 2020/2216 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2017/1994 E. , 2020/2216 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 28/12/2009 tarihli hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince müvekkili olan şirketin üzerine düşen edimlerini eksiksiz olarak yerine getirmesine ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu"nda içeriğinin müvekkilini destekler nitelikte olmasına rağmen davalı kurumca yasal düzenlemenin açık hükmüne aykırı olarak davacı müvekkil şirketin hak edişlerinde yasal olmayan kesintiler yapıldığını, konu ile ilgili yazılı müracaatta bulunulmasına rağmen davalı yanca kesinti yapılan miktarın müvekkili şirkete ödenmesinin mümkün olmadığı yönünde cevap verildiğini ileri sürerek müvekkili şirketten haksız ve yersiz olarak kesilen toplam 5.874,62 TL nin kesiliş tarihlerine göre uygulanacak ticari faiz ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının hakedişinden kesinti yapılmasının ve aradaki sözleşmenin ve sözleşmenin bir parçası olan ihale evrakının gereği olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel sağlık Sigortası Kanunu"nun prim oranları ve devlet katkısı başlıklı 81. maddesinin birinci fıkrasına eklenen (ı) bendinde özel sektör işverenlerinin malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden işveren hissesine beş puanlık kısmına isabet eden tutarın hazinece karşılanacağının hüküm altına alındığı, davacıdan yapılan kesintinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.