Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23425 Esas 2016/433 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23425
Karar No: 2016/433
Karar Tarihi: 12.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23425 Esas 2016/433 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/23425 E.  ,  2016/433 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ . İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlu çekteki imzaya itiraz etmiş, tarafların yüzüne karşı tefhim edilen kısa kararda alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına yer verilmediği halde gerekçeli kararda "davacı taraf lehine asıl alacağın %20"si oranında tazminatına" hükmedildiği anlaşılmıştır.
HMK"nun 298/2. maddesi uyarınca tarafların hak ve yükümlülüklerini gösteren kısa karar ile daha sonra yazılan gerekçeli kararın birbirine uygun olması zorunlu olmakla; gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Somut olayda ise kısa kararda bulunmayan tazminata gerekçeli kararda hükmedildiğinden kısa karar ile gerekçeli karar arasında tazminat yönünden çelişki yaratılmıştır. Gerekçeli karar tebliğ edilmediğinden gerekçeli kararda yer alan tazminat yönünden temyiz süresi başlamayacağı cihetle anılan husus yönünden temyizin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda temyiz isteminin süreden reddine dair 22.06.2015 tarih ve 2014/351-2015/23 sayılı ek kararın tazminat yönünden kaldırılmasına oybirliğiyle karar verilerek asıl kararın temyiz incelemesine geçildi;
Yukarıda açıklandığı üzere mahkemece tefhim edilen kısa kararda borçlu lehine icra inkar tazminatına yer verilmediği halde, gerekçeli kararda borçlu lehine tazminatına hükmedilmekle gerekçeli karar tefhim edilen hüküm sonucuna aykırıdır. Yukarıda değinilen yasal düzenleme ile 10.4.1992 gün ve 7/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca anılan husus bozma nedeni olmakla; kararın, kısa kararda yer alıp süresinde temyiz edilmediği için kesinleşen "takibin İİK"nun 170/3. fıkrası gereği davacı borçlu yönünden durdurulması" kısmı dışında kalan "tazminat" yönünden önceki karar ile bağlı olmaksızın çelişki giderilerek yeniden hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle tazminata hasren İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.