12. Ceza Dairesi 2014/4242 E. , 2015/4047 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçi ...Bakanlığı"na duruşma günü bildirilmediğinden, 5271 sayılı CMK"nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçta zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, suçtan zarar gördüğü anlaşılan ve hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan şikayetçi ...Bakanlığı"nın 5271 sayılı CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
... Emniyet Müdürlüğü .... Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan istihbari çalışma neticesinde, sanık ..."ın elinde el yazması Kuran-ı Kerim bulunduğu ve buna müşteri aradığı bilgisine ulaşıldığı, bunun üzerine olay tarihi olan 14.05.2012 tarihinde ... Sulh Ceza Mahkemesinin 10.05.2012 tarih ve 2012/1113 değişik iş sayılı genel arama ve el koyma kararına binaen, sanığın kolluk görevlilerince durdurulduğu ve üzerinde taşıdığı dizüstü bilgisayarı çantasının aranmasıyla, davaya konu 1 adet el yazması Kuran-ı Kerimin bulunduğu ve el koyma işlemlerinin yapıldığı, ... Sulh Ceza Mahkemesinin 15.05.2012 tarih ve 2012/1353 değişik iş sayılı kararıyla el konulmasına karar verilen eser hakkında... Üniversitesi ...Fakültesinde öğretim görevlisi olan bilirkişilerden alınan 07.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda, eserin el yazması olduğunun, H. 23 Şevval 1222/ M. 24 Aralık 1807 tarihinde yazılmış olduğunun, 2863 sayılı Kanunun 23. maddesi kapsamına girmekle birlikte etnografik değerde eser olduğunun, bu nedenle yurt içerisinde satışının serbest, ancak yurt dışına çıkartılmasının yasak olduğunun belirtildiği, bu tespit üzerine sanık hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, dosya kapsamından sanığın davaya konu eseri ticarete konu ettiğine veya ticarete teşebbüs ettiğine dair delillerin bulunamadığı, sanığın verdiği beyanlarda dedesinden kalma olduğunu beyan ettiği eseri, 3 yıldır kendisinin muhafaza ettiğini beyan ettiğinden, eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70. maddesinde
düzenlenen “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçunu oluşturabileceği, her ne kadar yargılama aşamasında aldırılan 07.12.2012 tarihli .... Bölge Müdürlüğü raporunda, eserin 2863 sayılı Kanun kapsamında olmadığı belirtilmiş ve bu rapora dayanılarak yargılama neticesinde sanığın beraatine karar verilmiş ise de; davaya konu eserin 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli bir eser olup olmadığının herhangi bir tereddüde mahal vermeden tespit edilmesinin gerektiği anlaşılmakla;
Belirtilen eserle ilgili olarak, bir eserin hem etnografik nitelikte olup hem 2863 sayılı Kanun kapsamı dışında ve ayrıca tasnif ve tescil dışı bulunmasının mümkün olmadığı, zira “tasnif ve tescil dışı olma” ifadesinin korunması gerekli görülmeyen varlıklar için kullanılabileceği, etnografik nitelikteki kültür varlıklarının ise 2863 sayılı Kanun"da korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayıldığı, 2863 sayılı Kanun kapsamı dışında olan objelerin Kanun tarafından koruma altına alınmayan, söz konusu Kanunun konusunu oluşturmayan varlıklar olduğu, yine bir eserin hem 2863 sayılı Kanun kapsamında bulunup hem de tasnif ve tescil dışı olmasının da mümkün bulunmadığı, dolayısıyla, sözü edilen eser yönünden bilirkişi raporu ile müze görevlilerinden alınan rapor arasında çelişki mevcut olduğu anlaşılmış olup, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, sözü edilen eser yönünden bilirkişi raporundaki çelişkinin giderilmesi için yeniden rapor aldırılması ve kanun kapsamında kaldığının tespit edilmesi halinde “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçundan hüküm tesis edilmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik kovuşturmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule göre de;
2863 sayılı Kanunun 23/a maddesinde, korunması gerekli taşınır kültür ve tabiat varlıkları arasında sayılan etnografik nitelikteki kültür varlıklarının serbestçe bulundurulamayacağı, aynı Kanunun 25/1. maddesi uyarınca, tasnif ve tescile tabi tutulan korunması gerekli etnoğrafik nitelikteki kültür varlıklarından müzelere alınması gerekli görülmeyenler ile bu nitelikte olup da sahiplerince müzelere satılmak istenmeyen taşınır kültür varlıklarının “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” düzenlenerek sahiplerine iade edileceği, başka bir deyişle suça konu eserin etnografik nitelikte kültür varlığı olmasının, bu varlığın serbestçe bulundurulabileceği anlamına gelmediği, somut durumda suça konu eserin 2863 sayılı Kanunun 23/a maddesi uyarınca tasnif ve tescile tabi, etnografik nitelikte bulunmaları ve sanığın “tescile tabi taşınır kültür ve tabiat varlığı belgesi” olduğuna dair bir savunmasının da mevcut olmaması karşısında, sanıktan ele geçirilen eserin 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığa iadesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.