19. Ceza Dairesi Esas No: 2015/28074 Karar No: 2018/4559 Karar Tarihi: 16.04.2018
2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/28074 Esas 2018/4559 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, bir alacaklıya borcu olduğu için maaşına haciz konmuştur. Ancak sanık, alacaklı ile bir muvazaa yaparak gerçek olmayan bir borç ihdas ederek alacaklıyı zarara uğratmıştır. Yerel mahkeme sanığı beraat ettirmiş, ancak temyiz sonucu yapılan incelemede suçun gerçekleştiği tespit edilerek karar bozulmuştur. Sanığın İİK'nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli suçtan mahkum edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu suçun, alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek, kıymetten düşürerek, muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltmesiyle gerçekleşebileceği ifade edilmiştir. Suç tarihi yanlış yazıldığı için karar bozulmuştur. Kanun maddelerinin detaylı olarak açıklanması istendiği için İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesi belirtilmiştir.
19. Ceza Dairesi 2015/28074 E. , 2018/4559 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı bulunan İİK"nın 331. maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen takibi şikayete bağlı olan seçimlik hareketli bu suçun; "Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, “1-)Mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, 2-)Telef ederek 3-)Kıymetten düşürerek, 4-)Hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek, 5-) Asıl olmayan borçlar ikrar ederek; mevcudunu suni surette eksiltirse” şeklinde sıralanan seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle, diğer koşulların da (alacaklının, borçlu aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde) gerçekleşmesi halinde oluşacağının yerleşik uygulamalarda benimsenmiş olması karşısında, somut olayımızda; sanık ve Nazilli 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/4673 Esas sayılı dosyası alacaklısı... arasında gerçek olamayan bir borç ihdas ederek ve muvazaalı işlem yapılmak sureti ile Nazilli 2. İcra Müdürlüğü"nün 2013/1028 Esas sayılı dosyasında alacaklı olan şikayetçinin alacağının önüne geçmek için sanığın maaşına haciz koydurdukları iddia olunması, anılan dosya alacaklısının Cumhuriyet Savcısı tarafından 27.05.2014 tarihinde tanık sıfatı ile alınan beyanlarında; borçlu sanık ile tanıştıkları tarihi öncesinde 2013 yılı olarak belirtip sonrasında 2012 yılı olabileceğini beyan etmesi, takibe konu bononun tanzim tarihinin ise 23.02.2011 olması ve yine borç olarak verdiği miktar konusunda çelişkili rakamlar ifade etmesi karşısında, muvaza iddiasının gerçekliğinin kabulüne sübut bulan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kabule göre ise; Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ""04.12.2013"" yerine ""2013"" olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.