1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/11462 Karar No: 2008/11898 Karar Tarihi: 17.11.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/11462 Esas 2008/11898 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalıya ait evin bulunduğu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı, tapu kaydının iptali ile elatmanın önlenmesine ve taşınmaz içinde bulunan yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir. Ancak mahkemece, kaydın haritasının kapsamının tayini için yeterli bir uygulama yapılmamıştır. Dolayısıyla, kaydın haritasının tayini için keşif yapılması ve rapor alınarak hüküm kurulması gerekmektedir. Davacının bu yönde temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve kararın bozulması gerekmektedir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 719 ve 3402 Sayılı Yasanın 20. maddeleri hükümleri uyarınca tapu kaydının haritasının keşfen zemine uygulanmak suretiyle kaydın kapsamının tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1823 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını ve taşınmazda davalıya ait evin bulunduğunu ileri sürüp, tapu kaydının iptali ile elatmanın önlenmesine, taşınmaz içinde bulunan yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, oturumlara katılmamıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın 188.58 m2’lik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, 3621 Sayılı Yasadan kaynaklanan taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle eksiğin tamamlanması yolu ile getirtilen belge ve kayıtlardan davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının Hazinenin de tarafı olduğu kesinleşen Çatalca Tapulama Mahkemesinin 08.04.1977 tarih ve 1973/33 esas 1977/39 karar sayılı kararı sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, Hazinenin tarafı olduğu kesinleşen ilamın davacı Hazineyi bağlayacağı tartışmasızdır. O halde, mahkemece Türk Medeni Kanununun 719 ve 3402 Sayılı Yasanın 20. maddesi hükmü uyarınca tapu kaydının haritasının keşfen zemine uygulanmak suretiyle kaydın kapsamının tayin edilmesi gerektiğinde kuşku yoktur. Ne varki, mahkemece bu konuda bir uygulama yapılarak kaydın haritasının kapsamı belirlenmemiştir. Hal böyle olunca, mahallinde ehil bilirkişiler aracılığıyla keşif yapılarak kaydın kapsamının tayin edilmesi, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.