5. Ceza Dairesi 2015/12954 E. , 2020/12221 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, ikna suretiyle irtikap, ihmali davranışla görevi kötüye kullanma, haksız mal edinme
HÜKÜM : Mahkumiyet (sanık ... hakkında zincirleme ikna suretiyle irtikap ve resmi belgede zincirleme sahtecilik suçlarından), Beraat (sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçundan, sanık ... hakkında haksız mal edinme suçundan)
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... hakkında ikna suretiyle irtikap, haksız mal edinme ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından, diğer sanıklar hakkında ise ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, 3628 sayılı Yasanın 17 ve 18. maddelerine göre Hazinenin ikna suretiyle irtikap ve haksız mal edinme suçlarının zarar göreni olması sebebiyle davaya katılma ve Ceza Muhakemesi Kanununun mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağına sahip bulunduğu, Hazine vekilinin 20/06/2014 havale tarihli dilekçeyle sanıklar haklarında kurulan hükümleri temyiz ettiği ve bu itibarla da davaya katılma iradesinin bulunduğu anlaşılmakla, 3628 sayılı Yasanın 18 ile CMK"nın 237/2 ve 260/1. maddeleri uyarınca ikna suretiyle irtikap ve haksız mal edinme suçları bakımından Hazinenin davaya katılan olarak KABULÜNE, kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçlardan kurulan hükümlere ilişkin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin müdafin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ve katılan Hazine vekilinin sanık ... hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan mahkumiyet ile haksız mal edinme suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında resmi belgede zincirleme sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK"nın 53/1. maddesiyle ilgili iptal Kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, sanığın 132 adet özel güvenlik görevlisi kimlik kartını, 17 adet sertifikayı ve 8 adet valilik olur yazısını vali yardımcısı ... adına imzalamak suretiyle sahte olarak düzenlediği kabul edilen somut olayda; ... Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığının 23/03/2011 tarihli yazısı ekinde bulunan 93 kişi yönünden yasal bir engel bulunmaması nedeniyle el konulan kimlik kartlarının yerine yenilerinin düzenlenerek ilgililerine verilmesi gerektiğinin tespit edildiği, sahte olarak düzenlenen kimlik kartlarının tamamı yönünden aynı durumun mevcut olup olmadığına yönelik bir araştırmanın da yapılmadığı anlaşılmış ise de; eylemlerinin gerçek bir hukuki durumun belgelendirilmesine yönelik sahtecilik olarak değerlendirilmesi suretiyle cezasında TCK"nın 211. maddesi uyarınca indirim uygulanması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, yapılan yargılama göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafin temyiz itirazlarının reddiyle eleştirilen husus dışında usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkında zincirleme ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen ikna suretiyle irtikap suçunun 5237 sayılı Yasanın 250/2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli, 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, son suç tarihi olan 19/01/2007 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında haksız mal edinme suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik olarak yapılan incelemede ise;
3628 sayılı Kanunun 4. maddesinde "Kanuna veya genel ahlaka uygun olarak sağlandığı ispat edilmeyen mallar veya ilgilinin sosyal yaşantısı bakımından geliriyle uygun olduğu kabul edilemeyecek harcamalar şeklinde ortaya çıkan artışların, bu Kanunun uygulanmasında haksız mal edinme" sayılacağı belirtilmiş olup, suç tarihinin malların edinim tarihleri olacağı da gözetilerek, sanık ve eşine ait maaş, ikramiye, ek ödeme gibi kamu görevlisi olduğu döneme ilişkin gelirler, hisse senetleri, hazine bonosu, döviz, ziynet eşyası, gayrimenkul (arsa, tarla ve daireler), banka hesapları, otomobil ve kira gelirleri gibi malvarlıklarının edinim tarihleri ve ne şekilde edinildiğinin tespiti, mal varlıklarındaki aktif ve pasiflerin birlikte değerlendirilmesi amacıyla biri bankacı, biri yeminli mali müşavir veya hesap uzmanı ve biri de sanığın aile fertleriyle birlikte yaşam tarzına, mesleki durumuna ve sosyal seviyesine göre (yiyecek, giyecek, kira, eğitim, telefon faturaları, kredi kartı gibi) harcamaları ile yasal gelirleri yönünden denetime imkan verecek şekilde karşılaştırma yapabilecek uzman kişiden oluşacak bilirkişi heyetinden rapor alınarak, sanığın kredi borçlarını kapatırken sattığını söylediği dairenin satış değeri ve tüm malvarlığı unsurlarının tespiti amacıyla tekrar beyanı alınarak eski savunmaları da değerlendirilip, mal edinim ve bildirim tarihlerine göre zamanaşımı hususu da dikkate alınarak edinimlerinin tamamının veya bir kısmının haksız mal edinme niteliğinde olup olmadığı, göreviyle bağdaşmasa dahi, görevi dışında gelir getiren faaliyetleri nedeniyle elde etmesi söz konusu olabilecek kazançlarının da malvarlığıyla orantılı olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik kovuşturma ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 15/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.