Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/31698 Esas 2011/4442 Karar Sayılı İlamı

2. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/31698
Karar No: 2011/4442
Karar Tarihi: 07.03.2011

Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/31698 Esas 2011/4442 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çubuk Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, hakaret suçundan hüküm giymiştir. Ancak, mağdurun daha sonra şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle, sanığın beyanı saptanarak hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın mükerrir olduğu gerekçesiyle hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi yanlıştır. Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin nasıl uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 108.maddesinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, denetimli serbestlik tedbiri süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesi gerekmekte ve sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi yeterlidir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı TCK'nın 73/6. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 51. maddesi
- 5237 Sayılı TCK'nın 58. maddesi'nin 7. fıkrası
- 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun'un 108. maddesi'nin 5. fıkrası.

2. Ceza Dairesi 2009/31698 E. , 2011/4442 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 2 - 2008/191816
MAHKEMESİ : Çubuk Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2008
NUMARASI : 2008/216
SUÇ : Hakaret

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Katılan S.. A..’nun hükümden sonra mahkemeye sunduğu 05.05.2009 havale tarihli dilekçesi ile sanık hakkında şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, sanığa atılı hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu gözetilerek, 5237 sayılı TCK.’nun 73/6.maddesi gereğince şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği hususunda sanığın beyanı saptanarak sonucuna göre; sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Kabül ve uygulamaya göre de;
2-Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının, 5237 Sayılı TCK.nun 51.maddesi uyarınca ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilip edilmediği ile suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemeye kanaat gelip gelmediği hususlarının değerlendirilmesi gerektiği ve geçmişteki para cezasından ibaret sabıkalarının da ertelemeye engel teşkil etmediği gözetilmeden, “sanığın mükerrir olması” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hükmolunan cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbiri süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde 6 ay süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.