19. Ceza Dairesi 2015/32096 E. , 2018/4546 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5977 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu"nun 8. maddesi karşısında tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Biyogüvenlik Kanunu, 2. maddesinde, genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar (GDO), GDO’lardan elde edilen ürünler, GDO ve ürünleri, işleme, piyasaya sürme , bulaşan gibi önemli teknik terimlere dair tanımlara yer vermiştir. Buna göre:
Genetik yapısı değiştirilmiş organizma (GDO): Modern biyoteknolojik yöntemler kullanılmak suretiyle gen aktarılarak elde edilmiş, insan dışındaki canlı organizmayı,
GDO’lardan elde edilen ürünler: Kısmen veya tamamen GDO’lardan elde edilmekle birlikte GDO içermeyen veya GDO’dan oluşmayan ürünleri,
GDO ve ürünleri: Kısmen veya tamamen GDO’lardan elde edilen, GDO içeren veya GDO’lardan oluşan ürünleri,
İşleme: GDO ve ürünlerinin, gıda, yem veya diğer amaçlarla kullanılmasını sağlamak için yapılan ve ürünün ilk halini önemli ölçüde değiştiren herhangi bir faaliyeti,
Piyasaya sürme: Bu Kanun kapsamındaki her türlü ürünün bedelli veya bedelsiz olarak piyasaya arzını, ifade etmektedir.
5977 sayılı Kanun kapsamındaki ürünlerin ithali, üretimi, işlenmesi, çevreye serbest bırakılması gibi faaliyetler insan, hayvan ve çevre sağlığı bakımından dolayı önemi sebebiyle bir rejime tabi tutulmuş ve bu sisteme aykırı fiiller ise suç veya kabahat olarak tanımlanmıştır. Bu kapsamda olmak üzere;
Biyogüvenlik Kanunu’nun 15/1. maddesinde “GDO ve ürünlerini bu Kanun hükümlerine aykırı olarak ithal etme, üretme veya çevreye serbest bırakma” fiili suç olarak tanımlanarak beş yıldan on iki yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası yaptırımına bağlanmıştır.
Kanunun 15/2. maddesi de, “Bu Kanunda belirlenen esaslar çerçevesinde ithal edilen veya işlenen GDO’ları veya GDO ve ürünlerini, ithal izninde belirlenen amaç ve alan dışında kullanma, satışa arz etme, satma veya devretme ya da bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alma, kabul etme, nakletme veya bulundurma” fiili suç olarak tanımlanmış ve dört yıldan dokuz yıla kadar hapis ve yedi bin güne kadar adli para cezası yaptırımına bağlanmıştır.
Ayrıca 29014 sayılı ve 29.05.2014 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 13/8/2010 tarihli ve 27671 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmeliğin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına, “nn) GDO Bulaşanı: Genetik modifikasyon teknolojisi uygulanan veya uygulanmayan bir üründe, birincil üretim aşaması dahil üretim, imalat, işleme, hazırlama, işleme tabi tutma, ambalajlama, paketleme, nakliye veya muhafaza sırasında ya da çevresel faktörler ile teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen veya tesadüfi olarak bulaşan GDO’ ları,” bendi eklenmiştir.
Aynı Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin başlığı “Numune alma, analiz ve değerlendirme” olarak değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 4. bentte, "Analiz sonucunda üründe % 0,9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir." şeklindeki ibareye yer verilmiştir.
Bu açıklamalar doğrultusunda somut olaya gelince;
Malatya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü yetkililerince 03.05.2012 tarihinde ihbar üzerine ... Gıda ünvanlı işletmede yapılan denetim sırasında firmada bulunan " ... Kakaolu Fındık Kremeası" isimli üründen alınan numunenin Ankara Gıda Konrol Laboratuvar Müdürlüğüne gönderildiği, 10.05.2012 tarihli muayene ve analiz raporuna göre ürün içerisinde % 0,01 oranında GDO tespit edildiği, incelemeye konu ürünün ... Gıda Tc. Ltd. Şti. tarafından üretildiğinin ve bu firmanın üretim aşamasında kullandığı soya ununu sanık ..."nın yetkilisi olduğu .... Tic. Ltd. Şti."ne ait Bandırma İlçesinde faaliyet gösteren ... Soya Fabrikasından tedarik ettiğinin saptanması üzerine sorumluların tamamı hakkında Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı"nca soruşturma işlemlerine başlanıldığı, sanık ... hakkındaki soruşturma dosyasının yetkisizlik kararı ile Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesini müteakip, sanık hakkında 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu 15/1. maddesi uyarınca iddianame tanzim edildiği ve yapılan yargılama sonucu sanık hakkında anılan madde uyarınca mahkumiyetine dair karar verildiği görülmüş ise de; sanığın savunmasında, ... Soya Unu isimli fabrikanın yetkilisi olduğunu, değişik yerlerden almış oldukları soya fasulyesi işleyerek un haline getirdiklerini, işletmede hem GDO"lu hem de GDO"suz ürün işlemesi yaptıklarını, GDO"lu ürünleri hayvan yemi için talepte bulunan firmalara, GDO"suz ürünleri ise gıda ürünleri üretimi yapan firmalara sattıklarını, ... isimli firmaya sattıkları ürünü ... İlçesinde faaliyet gösteren ... Ltd. Şti."nden aldıklarını, bu ürünün faturasında GDO"suz ürün ibaresi bulunduğunu beyan etmesi, sanığın yetkilisi olduğu firma tarafından yalnızca soya fasulyesinin işlenerek un haline getirilmesi işlemi yapıldığı, un haline getirilen ürünün satıldığı firma tarafından üretilen kakaolu fındık kremeası üzerinde yapılan analizde tespit edilen GDO miktarının % 0,01 olarak belirlenmesi, 29014 sayılı ve 29.05.2014 tarihli Resmi Gazete yayınlanarak yürürlüğe giren Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 13/8/2010 tarihli ve 27671 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmeliğin 23 üncü maddesinin başlığının “Numune alma, analiz ve değerlendirme” olarak değiştirilmiş olması ve aynı maddeye eklenen 4. bentte, "Analiz sonucunda üründe % 0,9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilir." şeklindeki ibareye yer verilmiş olması karşısında, analiz yapılan
üründe tespit edilen GDO"nun " GDO bulaşanı" olarak kabulü gerekeceği ve GDO bulaşanı kabul edilen tespit için 5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu " Ceza hükümleri " başlığı altında herhangi bir cezai müeyyidenin öngörülmemiş olması nedeniyle sanık hakkında atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkümiyetine hükmedilmesi,
Kabule göre de;
1-) Sanığın eyleminin 5977 sayılı Kanun"un 15/2. maddesinde düzenlenen suç tipine uymasına rağmen, aynı Kanun"un 15/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
2-) TCK"nın 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken infaz aşamasında adli para cezasının ödenmemesi halinde Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilmeden, henüz hüküm kesinleşmeden mahkemece ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
3-) Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 16/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.