Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18128 Esas 2018/2671 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18128
Karar No: 2018/2671
Karar Tarihi: 14.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/18128 Esas 2018/2671 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/18128 E.  ,  2018/2671 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.


    - KARAR -

    Davacı vekili, davalının davacı ile imzaladığı kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince kendisine tahsis edilen kredi kartının borcunu ödemediğini, davacının alacağının tahsili amacıyla başlattığı icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine borcun yeniden hesaplanarak taksitlendirildiği, bu durumda 6502 sayılı yasanın 22/2 maddesi gereğince taraflar arasındaki ilişkinin tüketici sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle TBK 88 ve 120. maddeleri gereğince akdi faiz oranının yıllık %13,50 temerrüt faiz oranının ise yıllık %18’i geçemeyeceği ve sözleşmede kararlaştırılan yıllık %17,268 faiz oranının uygulanamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın kabul edilen miktar yönünden iptaline, asıl alacağa %18 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, likit olan alacağın %20’si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26.maddesinde kredi kartı borçlarıyla ilgili özel bir faiz düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle somut olayda 5464 sayılı yasanın 26.maddesindeki faizle ilgili düzenleme dikkate alınarak faize hükmedilmesi gerekirken anılan yasaya göre daha genel bir yasa olan 6098 sayılı TBK"nın 88. ve 120. madde hükümlerinin uygulanması suretiyle karar verilmesi doğru görülmediği gibi;



    Bilirkişi raporunda takip talebindeki talep kalemleri dikkate alınmaksızın talep aşımı oluşturacak şekilde rapor düzenlemiş olup mahkemecede talep aşımı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece bankacılık alanında uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıt ve defterleri de yerinde incelenerek takip tarihi itibariyle her bir alacak kalemi için istenebilecek alacak miktarının 5464 sayılı yasanın 26. madde hükmü de gözetilerek yapılacak hesaplama sonucu düzenlenecek rapor doğrultusunda bir karar verilmesi gerekir. Bu nedenlerle mahkemece eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporu ve ilgili yasa hükümlerinin yanlış uygulanması sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.