Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23422 Esas 2016/410 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23422
Karar No: 2016/410
Karar Tarihi: 12.01.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/23422 Esas 2016/410 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/23422 E.  ,  2016/410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de;
    Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda; ... ili, ... ilçesi, .... mahallesinde bulunan ... ada 3 parsel 1 nolu bağımsız bölümdeki hissesi üzerine haciz konulduğunu, aynı taşınmaz ile ilgili .... İcra Hukuk Mahkemesi"ne yaptığı meskeniyet şikayetinin, 2014/86 Esas-2014/299 Karar sayılı, 10.06.2014 tarihli kesinleşmiş ilamı ile kabulüne karar verildiğini, yine aynı taşınmaz ile ilgili meskeniyet şikayetinin görüldüğü davalar olduğunu ileri sürerek hissesi üzerine konulan haczin kaldırılmasını istediği, mahkemece meskeniyet iddiasına konu dava dosyalarındaki delil durumu, önceki keşif, mahkeme kararları, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline uygun ev olduğu kabul edilerek, şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
    Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar.
    Somut olayda, borçlunun 1/2 hissesinin bulunduğu taşınmazı üzerine 22.07.2014 tarihli haciz müzekkeresi ile 06.08.2014 tarihinde haciz uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi .... lehine tesis edilmiş 08.10.2012 tarihli ipotek kaydının bulunduğu görülmüştür.
    O halde mahkemece, lehine ipotek şerhi olan bankadan ipoteğin mahiyeti, verilme nedeni sorularak ve tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.