Esas No: 2021/656
Karar No: 2022/3430
Karar Tarihi: 26.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/656 Esas 2022/3430 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, müvekkilinin senet borcu olmadığını ve kefilliği bulunmadığını iddia etmiştir. Davalı vekili ise senedi alacaklıına veren keşidecinin dava dışı kişi olduğunu ve davacının borçlu olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, istinaf mahkemesi davacının senette aval veren olduğunu ve bu durumda eş rızasına gerek olmadığını belirtmiştir. TTK'nın 702/2 maddesi uyarınca aval verenin taahhüdünün geçersizliği şekle ait bir noksanlık bulunması halinde ileri sürülebileceği ifade edilmiştir. Kararda, TTK'nun 584 ve 603. maddelerinin kambiyo senetleri için uygulanamayacağına da dikkat çekilmiştir.
Kanun Maddeleri: TTK'nın 584, 603 ve 702/2 maddeleri, HMK'nın 353/1-b-2-3, 370/1, 372 ve 373/3 maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın reddine dair verilen 25.11.2020 tarih ve 2020/1126 E. - 2020/2014 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ...'in, keşidecisi ..., kefili müvekkili... ... olan 11.11.2015 tanzim tarihli, 11.12.2015 vadeli 750.000.-TL bedelli senedi Sakarya 1. İcra Müdürlüğü'nde 2016/3241 Esas sayılı dosyada kambiyo senetlerine mahsus takibe koyduğunu, Seyfettin'in, ...'in kocası, müvekkilinin ise kayınbiraderi olduğunu, müvekkilinin ne borcu ne de kefilliği bulunmadığını, imza itirazında bulunduklarını, ancak Sakarya 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/181 Esas sayılı dosyasında... ... yazı ve imzasının müvekkiline ait olduğuna dir rapor nedeniyle davanın reddedildiğini, buna dair dosyanın halen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde olduğunu, müvekkili ile davalı arasında bir ticari ilişki olmadığını, senet borçlusu ile senet alacaklısının karı-koca olduğunu, müvekkilinin 6 yıldır bu kişilerle husumet içinde olduğunu, karı kocanın birlikte hareket ettiğini, bir an için senedin gerçek olduğu kabul edilse bile TBK 584. maddesi gereği eşin rızası olmadan kefil olunamayacağını, senedin taraf iradelerine aykırı doldurulduğunu ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, müvekkilinin eşinin kefilliğe rızası olmadığından kefalet geçerli olmadığından % 20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı vekili,davacının kefil olduğu 750.000.-TL'lik senedin ihtiyati haciz kararı alınarak takibe konulduğunu, haciz işlemleri başlatıldığını, davacı ...'in 11.05.2016'da belirli gayrimenkulleri muvazaalı olarak elden çıkardığını, davacının zaman kazanmak için yaptığı imza itirazının İcra Hukuk Mahkemesi'nce reddedildiğini, uzun yıllardır görüşmediklerini ve aralarında ticari ilişki bulunmadığı iddiasının doğru olmadığını, Caner İnşaat Sanayi ve Ticaret Turizm Limited Şirketi'nin % 55 ortağının ..., % 45 ortağının ise davacı ... ... olduğunu, ... 'in 28.02.2016 tarihinde hisselerini eşi Sebahattin ...'e devrederek şirketten ayrıldığını, bu süreçte şirkette elde edilen malların davacı üzerine tapuda tescil edildiğini, şirket borçlarının tamamının ise müvekkili Seyfettin üzerine kaldığını, davacının hissesine düşen borçlarını ödemediğini ve şirket kazancından alınan taşınmazların da iade edilmediğini, bononun soyut borç ikrarı olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu, tanık dinletilmesine muvafakat etmediklerini HMK'nın 200. maddesi gereği davacının iddialarını yazılı delille ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesi, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davacının senette aval veren konumunda olduğu, kambiyo senetlerinde TBK 584.ve 603. maddelerinin uygulanamayacağı, senedin taraf iradelerine aykırı doldurulduğu ve borç ilişkisi bulunmadığı iddiaalarının dinlenemeyeceği, senedin davacının eski eşi tarafından davalıya verilmesinin, senedin geçersizliği ve davacının borçlu olmaması sonucunu doğurmayacağı, senet borçlusunun taşınmazların satılması nedeniyle bunların bedelinin senet borcuna mahsup edilmesi iddiasının yazılı bir belge ile ispat edilemediği, davalı ve eşi arasında vekalet ilişkisi bulunması sebebiyle farklı hukuki ilişkilerden dolayı mahsup yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, dava konusu senette aval veren, davalının lehtar ve senedin keşidecisinin de dava dışı ... olduğu, avalın kefaletten farklı bir müessese olup bağımsız ve asli bir nitelik taşıdığı, 6102 sayılı TTK'nın 702/2 maddesi uyarınca aval verenin taahhüdünün geçersizliği ancak şekle ait bir noksanlık bulunması halinde ileri sürülebileceği, kambiyo senetlerinde TBK'nun 584 ve 603. maddelerinin uygulama yeri bulunmadığı, bir başka ifadeyle avalin geçerliliği için eş rızasına gerek bulunmadığı, dosya içeriğinde senedin iradeye aykırı doldurulduğu ve borcun bulunmadığına ilişkin iddiaların bu bağlamda dinlenemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin reddine, HMK'nın 353/1-b-2-3 maddeleri uyarınca Sakarya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/571 Esas - 2017/452 Karar sayılı hükmünün kaldırılmasına, davanın reddine, koşulları bulunmayan kötüniyet isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince HMK'nın 373/3. maddesi uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
26/04/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.