16. Hukuk Dairesi 2015/7748 E. , 2015/7769 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1547 ada 1 parsel sayılı 6.195,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine (A), (B), (C), (D), (E), (E), (F) harfleriyle gösterilen bölümlerinin sırasıyla ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın kullanımında, 1545 ada 5 parsel sayılı 598,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine (A) harfiyle gösterilen bölümünün Halim Kıyastil"in kullanımında, 898 ada 11 parsel sayılı 491,09 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın beyanlar hanesine (A) harfiyle gösterilen bölümünün ..."in kullanımında olduğu şerhi verilerek ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... çekişmeli taşınmazların ... adına kayıtlı tapu kaydı kapsamında, bir kısmının da Belediye imar planına göre park alanında kaldığını öne sürerek davalılar adına oluşan kullanıcı isimlerinin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline, beyanlar hanesinin aynen bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı ... vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 6292 sayılı Yasa"nın 9/2 bendinde, bu kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında ... tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur. Durdurulan bu davalara konu taşınmazlar hakkında hak sahipleri veya ilgilileri tarafından bu Kanunda belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılmaması veya başvuru yapılmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde mahkemelerce bu davalara devam edilerek genel hükümlere göre karar verilir hükmü getirilmiştir. Eldeki davanın da anılan kanunun yürürlüğe girdiği 26.04.2012 tarihinden sonra açıldığının anlaşılmasına göre mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi isabetsiz olup bu nedenle bozulması gerekmekte ise de; sonucu itibariyle doğru bulunduğundan ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçenin bu şekilde DÜZELTİLEREK sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.