11. Ceza Dairesi 2017/11804 E. , 2020/4331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz nedenlerinin reddine, ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nin "Kamu güvenine karşı suçlar" bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan "resmi belgede sahtecilik" suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve bir suç işleme kararının icrası kapsamında 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinde, "değişik zamanlarda" denilmesi karşısında; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suç tarihinin tespiti ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi açısından, belgelerin aynı tarihli olmasına karşın haklarında suç konusu ustalık belgeleri düzenlenen..., ... ve ...’in celb edilerek tanıklaktan çekinme hakları da hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilerek, suç konusu belgelerin hangi tarihte düzenlenerek kendilerine verildiği hususlarında beyanlarına başvurulması; suça konu belgelerin aynı anda verildiğinin anlaşılması veya farklı tarihlerde düzenlendiklerine dair bir delil elde edilememesi halinde, suçun aynı anda işlendiğinin kabul edilmesi gerekliliği karşısında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak belge sayısının TCK"nin 61. maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınarak; sanığın, ... ... adına 15.07.2009 tarihli, ... adına 15.07.2009 tarihli ve ... adına 15.07.2009 tarihli suça konu sahte belgeleri düzenlemekten ibaret eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nin 204/2. maddeleri kapsamında kamu görevlisinin tek resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturacağı gözetilmeden, eylemlerin üç ayrı kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması yasaya aykırı,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 09.07.2020 tarihinde üye ..."ın suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlenip kullanıldığı tespit edilmese dahi somut olayda TCK"nin 43/1-2. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğine dair değişik gerekçesi ile sair yönlerden oy birliği ile karar verildi.
Başkan V. Üye Üye (M) Üye Üye
... ... ... ... ...
KARŞI OY:
Dairemizin 2017/14699 Esas, 2020/755 Karar sayılı 03.02.2020 tarihli kararına ilişkin karşı oylarımızda ayrıntılı olarak açıkladığımız üzere;
Kanaatimizce de topluma karşı suçlar arasında düzenlenen belgede sahtecilik suçlarında toplumu oluşturan bireylerin tamamının mağdur olacağı kabulü doğru ise de eylemin doğrudan doğruya belirli bir gerçek kişinin zararına işlenmesi ve gerçek kişilerinde haksızlığa uğraması durumunda bu gerçek kişinin de mağdur olacağını kabul etmek daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Erciş Meslek Eğitim Merkezi Müdür Yardımcısı olan sanık ..."in başvuru şartları taşımayan ......"in farklı tarih ve zaman diliminde yaptıkları müracaatları kabul edilerek bu kişiler adına sahte olarak kalfalık ve ustalık belgesi düzenlediği iddia ve kabul edilen olayda;
Suça konu belgelerin farklı tarihlerde düzenlenip kullanıldığına ilişkin herhangi bir tespit bulunmasa dahi adlarına sahte belgeler düzenlenen kişilerin nüfus idaresine kayıtlı gerçek kişiler olduğu gözetildiğinde sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 43/1-2. maddesindeki zincirleme suç hükümleri uygulanmalıdır.
Aynı suç işleme kararı ile aynı anda gerçekleştirilen sahtecilik fiillerinde toplumun yanı sıra gerçek kişilerinde haksızlığa uğraması ve gerçek kişilerin birden fazla olması halinde teselsülü reddetmenin adalet ve hakkaniyete uygun olmayacağı düşüncesi ile sayın çoğunluğun "suça konu belgelerin aynı anda verildiğinin anlaşılması veya farklı tarihlerde düzenlendiklerine dair bir delil elde edilememesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayacağına" dair bozma düşüncesine katılmıyorum. 09.07.2020
Karşı Oy ...