Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/3297 Esas 2015/7756 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 132 ada 129 parsel sayılı 682,129 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz paylı olarak davacı ..., davalılar ... ve ... ile dava dışı kişiler adına, 132 ada 139 parsel sayılı 21,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz su deposu niteliği ile davaya dahil edilen ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmiştir. Davacı ... miras yoluyla gelen hakka ve paylaşmaya dayanarak taşınmazların adına tescili, yine 128 ada 140, 137 ve 138 parsel sayılı taşınmazlar arasında bırakılan yolun gerçekte yol olmadığı kendisine ait olduğunu belirtilerek bu bölümünde adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yol hakkındaki dava yönüyle tutanak düzenlenmediğinden Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine, diğer talepler yönüyle davanın reddine çekişmeli 132 ada 129 ve 139 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan 132 ada 139 parsel sayılı taşınmaz hakkında verilen red kararı ile 132 ada 140 ve 128 ada 137 parseller arasında kalan, tespit tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak bırakılan taşınmaz hakkındaki Kadastro Mahkemesinin görevsizliğine dair hükmün ONANMASINA,
2- Davacının 132 ada 129 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazın tespit tutanağının incelemesinde dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen ... ve ... dışında ..., ... ve ... adına tespit edildiği anlaşılmaktadır. Davacının, ..., ... ve ..."ın paylarını da kendisine verdiklerini ileri sürdüğüne göre adı geçenlerin de davada taraf olması gerekir. Taraf teşkili tamamlanmadan davanın esasına girilerek sonuçlandırılması usulen mümkün değildir. Taraf teşkili kamu düzeninden olup davanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi ve adı geçenlerin davaya dahil edilmesi, tarafların sundukları ve sunacakları iddia ve savunmalar doğrultusunda işin esası hakkında bir karar gerekir. Hal böyle olunca; davacının temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile 132 ada 129 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.