MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
HÜKÜM : Beraat


Gereği görüşülüp düşünüldü:

Oluşa, dosya kapsamına, sanığın tevilli ikrarı ve tanık anlatımlarına göre; tanıkların bozuk paralar karşılığı batak tabir edilen oyunu oynadıkları, masadan ele geçen 52,00 TL paranın da oyun bedeli olduğu, sanığın sahibi olduğu kıraathanede bilgisi dahilinde oynanması şeklinde sübut bulan eylemde unsurları oluşan suçtan sanığın mahkûmiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,

Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 02.05.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.


KARŞI DÜŞÜNCE

Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçundan kurulan beraat hükmünün, Cumhuriyet Savcısı tarafından temyizi üzerine sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin kararı yerinde değildir. Şöyle ki;

Sanık aşamalardaki savunmalarında özetle, işlettiği kahvehaneye ..., ..., ... ve ...’in olay günü gelerek bir deste kağıt isteyip oyun oynamaya başladıklarını, 2 sefer masaya çay servisi yaptığını, masada bozuk para görünce kumar oynamamaları konusunda ikazda bulunduğunu, aynı mahalleden sürekli karşılaştığı kişiler olması nedeniyle kendisini dikkate almadıklarını, bu sırada polislerin gelerek tutanak tuttuğunu, kahvehanesinde hiç kumar oynatmadığını savunmuştur. Kumar oynadığı söylenerek haklarında tutanak düzenlenen ve ifadelerine başvurulan ... ve ... beyanlarında, oyuna başladıktan sonra kahvehaneyi işleten sanık ...’in, “parasız normal oyun oynayın, kumar oynamayın” dediğini, ancak kendilerinin oynamaya devam ettiklerini söylemişlerdir.

Dosya kapsamı, sanığın aşamalardaki değişmeyen ifadelerinde hiç kumar oynatmadığını, masada bozuk para görünce kumar oynamamaları konusunda ikazda bulunduğunu, aynı mahalleden sürekli karşılaştığı kişiler olması nedeniyle kendisini dikkate almadıklarını söylemesi, sanığın savunmasını doğrulayan tanık anlatımları karşısında, sanığın savunmasının aksine cezalandırılması için şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi, ceza hukukunun şüpheden sanık yararlanır genel ilkesi ile kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçunun ihmali davranışla işlenmesinin Ceza Kanunu’nda suç olarak düzenlenmemiş olması, Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinde kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez şeklindeki düzenleme de göz önüne alındığında yerel mahkemece verilen beraat kararının usul ve yasaya uygun olması nedeniyle onanması yerine, sanığın cezalandırılması gerekçesiyle yerel mahkemenin kararının bozulmasına dair sayın çoğunluğun kararına katılmıyoruz. 02.05.2016