Esas No: 2021/8642
Karar No: 2022/3477
Karar Tarihi: 27.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/8642 Esas 2022/3477 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı arasında görülen davada, davacı-karşı davalının uzun yıllardır davalı holding bünyesindeki şirketlerin ithalat, ihracat, gümrük müşavirliği hizmetleri vb. işleri yürüttüğü ancak 5 ay boyunca asgari ücret tarifesinin altında fatura düzenlediği için fark hizmet bedeli talebinin uygun olmadığı, sözleşmenin davalı tarafından haksız ve erken feshedilmesi nedeniyle davacının uğradığı kazanç kaybının davalı tarafından karşılanması gerektiği belirtilerek asıl davada kısmen kabul kararı verildiği, karşı dava yönünden ise davacının cari hesap ilişkisi ve alacağın dayanaklarını ispatlayamadığından reddine karar verildiği ifade edilmektedir. Karar davalı-karşı davacı ve davacı-karşı davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Kanun maddeleri olarak TBK'nın 512. maddesi üzerinde durulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08.07.2021 tarih ve 2019/711 E. - 2021/485 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı-karşı davalı vekili; uzun yıllardır davalı holding bünyesindeki şirketlerin ithalat, ihracat vs. tüm iş ve işlemleri ile her türlü gümrük müşavirliği hizmetlerinin müvekkilince yürütüldüğünü, müvekkili şirketin yalnız ... Holding A.Ş. bünyesindeki şirketlerin gümrük müşavirliği hizmetlerini yerine getirmek üzere kurulduğunu, hizmetlerin şifahi sözleşme uyarınca sürdürüldüğünü, en son 01/01/2010 tarihinden 31/12/2010 tarihine kadar davalı şirket dahil ... Holding A.Ş. bünyesindeki tüm şirketler adına vekaletnamenin müvekkiline verildiğini, hizmet verilmeye devam ederken 31/05/2010 tarihi itibariyle müvekkiline sözleşmenin feshedildiği, 01.01.2010 tarihinden 31.05.2010 tarihine kadar ki süreçte verilen hizmetler için sehven asgari ücret tarifesinin altında ücretlendirme yapılarak fatura düzenlendiğini, 2010 yılı Ocak ve Şubat aylarına ilişkin fark faturalarının davalı şirketçe ödendiğini, 2010 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin 188.816,52 TL tutarında 7 adet fark faturasının itiraz edilerek müvekkili şirkete iade edildiğini, ayrıca sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı haksız ve erken feshinden dolayı 31/05/2010 tarihinden 31/12/2010 tarihine kadar yedi aylık süre ile ilgili kazanç kaybı söz konusu olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000.- TL kazanç kaybı ve 188.816,52 TL ücret farkı alacağının kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 20.12.2013 tarihli dilekçesi ile kazanç kaybı talebini 77.870.- TL’ye artırarak avans faizi ile birlikte tahsilini, karşı davanın kabul edilecek olması halinde bilirkişi raporunda hesaplanan 718.061,00 TL alacağın davalı alacağından mahsup edilmesini talep etmiş, karşı davaya cevabında, davalı karşı davacı ile müvekkili arasında yazılı cari hesap sözleşmesi bulunmadığını savunarak karşı davanın reddini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili; asıl davanın reddini istemiş, karşı davada müvekkilince davacı karşı davalının çeşitli ihtiyaçlarına binaen cari hesaba mahsuben ödemeler yapıldığını, müvekkilinin 755.525,65 TL alacağı bulunduğunu ileri sürerek anılan meblağın cari hesabın kat edildiği tarihten itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporuna ve dosya kapsamına göre; davacının 5 ay boyunca 101 adet faturayı sehven asgari ücret tarifesinin altında düzenlediğini iddia ederek sonradan fark hizmet bedeli istemesinin 25 yıldır faaliyette bulunan gümrük müşaviri yönünden hayatın olağan akışına uygun olmadığından davacının fark hizmet bedeli talebinde bulunamayacağı, TBK’nın 512. maddesi gereğince uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren tarafın diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olduğu, taraflar arasındaki akdi ilişkinin süresi ve gerekçe bildirilmeksizin ihtar yapılmadan ani bir şekilde sona erdirilmesi nedeniyle davacının uğramış olduğu 77.870,00 TL kazanç kaybının davalı yanca karşılanması gerektiği gerekçesiyle asıl davada davanın kısmen kabulü ile 77.870,58 TL'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karşı dava yönünden ise davacının cari hesap ilişkisi ve alacağın dayanaklarını ispatlayamadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.010,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı-karşı davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 102,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı-karşı davalıdan alınmasına, 27/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.