17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13722 Karar No: 2016/3149 Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/13722 Esas 2016/3149 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/13722 E. , 2016/3149 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :..........Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki trafik kazasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R- Davacı vekili; davacıya ait park halindeki araca, davalı ..."un sevk idaresindeki ve diğer davalının Zorunlu Mali Mesuliyet sigortacısı olduğu aracı ile park yerinden çıkmak istediği esnada çarptığını, kaza tespit tutak araç gideri olduğunu, davalıların zararı karşılamadıklarını belirterek dava tarihindeki kura göre 8.537,00 TL"nin kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davalının........"da ikamet etmesi nedeniyle öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davalının aracının ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceğini, hasar miktarının kabulünün mümkün bulunmadığını belirterek haksız davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili; tarafların tacir olmaması nedeniyle ve davanın haksız fiil hükümleri uyarınca davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemeleri"nde olduğunu, davalı sigortalının meydana gelen kazada münhasıran kusurunun bulunmadığını, talep edilen tazminat tutarının fahiş olduğunu, kira bedelinin de yersiz bulunduğunu belirterek haksız davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile hasar miktarı olan 7.884,00 TL ile yoksun kalınan kar miktarı olan 653,12 TL olmak üzere 8.537,00 TL"lik maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava trafik kazasından kaynaklanan hasar ve ikame araç gideri istemine ilişkindir. 6100 Sayılı HMK."nın 297/2. maddesi "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemenin de gereği olarak mahkemece verilen hükmün, infazda tereddüt yaratmayacak mahiyette olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı vekilinin davalılardan müştereken ve müteselsilen talepte bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, hükmolunan tazminat tutarının hangi davalıdan tahsil edileceği hüküm fıkrasında gösterilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde yalnızca ""davalıdan tahsiline"" şeklinde hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Mahkemece verilen kararda hangi davalının sorumlu tutulduğuna ilişkin açıklık bulunmadığından hüküm HMK"nun 297/2. maddesine uygun düşmemektedir. HMK"nun 297/2 maddesine uygun düşmeyecek şekilde infaz kabiliyeti bulunmayan hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.