Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/4-1.a, 52/2-4, maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü saat 19:00 sıralarında katılan ...’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikleti ile seyretmekte iken olay mahalli kavşağa geldiğinde, seyir yönüne göre sağ tarafta bulunan sokağı takiben gelen ve fren sistemindeki arıza nedeniyle durduramadığı otomobil ile aynı kavşağa giren sanık ...’in sevk ve idaresindeki otomobille çarpışması neticesi, motosiklette yolcu olarak bulunan katılanlardan ...’ın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek, hayati tehlike geçirecek, 4. derecede kemik kırığı ile duyulardan veya organlardan birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olacak şekilde; diğer katılan ...’ın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek ve 4. derecede kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; katılan ...’ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalline gelmeden evvel her ne kadar kavşaktan ilk geçiş hakkına sahip ise de; kural gereği hız azaltması, kavşak alanını araç trafiği itibariyle kontrol ettikten sonra seyrini sürdürerek kavşağa girmesi gerekmekte iken bu hususlara riayet etmemiş, mevcut hızı ile mahale yaklaşmış, seyir yönüne göre sağ taraftan gelen ve fren sistemindeki arıza nedeniyle seyir yolunu kapatacak şekilde kaplamaya giren vasıtayı fark ettiğinde, otomobile çarpmamak adına etkin fren tedbirine başvurmamış olup tedbirsizce otomobile çarpmış olmakla alt düzeyde tali derecede kusurlu, sanığın sevk ve idaresindeki otomobilin fren sisteminde mevcut arızanın, olayın meydana gelmesinde asli etken teşkil ediyor olsa da; sanığın kavşaktan düşük hızla normal dönüş yaptığı anlaşılmakla, frenleri patlayan bir aracın kavşaktan hemen sağa dönüş yapmasının zor olacağı, kavşağa giriş yapacağı sırada fren patlaması olmasında bile, sanığın düşük hızla kavşağa giriş yapmasından dolayı, hemen el freni ile aracını durdurarak olayı önleyebilecekken bu hususta dikkatsiz ve tedbirsiz davranmasından ötürü asli kusurlu olduğu anlaşılmakla, mahkemenin kabul ve takdirinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın ceza miktarına ve CMK’nın 231. maddesinde tanımlanan müessesenin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA; 01.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.