Esas No: 2019/8965
Karar No: 2020/5624
Karar Tarihi: 16.12.2020
Danıştay 8. Daire 2019/8965 Esas 2020/5624 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/8965
Karar No : 2020/5624
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : … Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davacı) : … İletişim Hizmetleri A.Ş.
(Eski Unvanı: … İletişim Hizmetleri A.Ş.)
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına ve temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde esasta oybirliği, gerekçede oyçokluğu ile karar verildi.
GEREKÇEDE KARŞI OY :
(X)- Anayasa Mahkemesi'nin 01/10/2009 gün ve E:2006/129, K:2009/121 sayılı kararı ile 04/02/1924 gün ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu’nun 16/06/2004 gün ve 5189 sayılı Kanun'un 5. maddesiyle eklenen ek 35. maddesinin iptali yönündeki kararın gerekçesinde, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından verilmesi gerekli izin ruhsat ve sertifikalara yönelik yetki ile imar hukuku bakımından tanınan yetkilerin ayrı ve birbirini ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı belirtildiğinden sabit elektronik haberleşme cihaz ve tesisleri ile bu kapsamda değerlendirilen baz istasyonlarının imar hukuku yönünden denetime tabi tutulacağı, imar mevzuatına aykırılık durumunda yine imar mevzuatı gereğince idarelerce gerekli prosedürlerin yerine getirilerek işlemlerin yapılacağı sonucuna varılmaktadır.
Bu kapsamda, İmar Kanunu ile tanınan yetkileri kullanan mahalli idarelerce baz istasyonları ile ilgili imar mevzuatına aykırılık tespit edilmesi halinde Elektronik Haberleşme Kanunu hükümlerin de öngörülen baz istasyonlarının yer seçimi ve konumlandırılması hususlarının dışında ruhsatsız yapı söz konusu olduğundan 3194 sayılı İmar Kanunu hükümlerinin işletileceği tabiidir.
Bu durumda; izinsiz baz istasyonu kurma eyleminin, niteliği itibariyle 3194 sayılı İmar Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğinden, bu eylem nedeniyle aynı Kanun hükümleri uyarınca işlem tesis edilmesi gerekirken, 1608 sayılı Kanun'un 1. maddesi uyarınca davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin olarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından, Mahkeme kararının bu gerekçe ile onanması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.