12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/22661 Karar No: 2016/349 Karar Tarihi: 12.01.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/22661 Esas 2016/349 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/22661 E. , 2016/349 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :. İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK.nun 438. ve İİK"nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi : 2- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu şirket vekilinin takibe dayanak bonodaki imzanın ..."a ait olduğu, ancak senedin muvazaalı olarak eski tarihli düzenlendiği, bununla birlikte senet üzerindeki düzenlenme tarihinde de bu kişinin yetkisinin ilan ve tescil edilmediği, dolayısıyla senedin, şirketi bağlayıcı nitelikte bulunmadığı iddiasıyla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, senedin, düzenlenme tarihi itibariyle senedi imzalayan ...."ın yetkisi ilan edilmediğinden, şirket adına senet düzenlenme yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Senet üzerindeki imzanın...."a ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, ..."ın, şirket adına senet düzenleme yetkisinin ne zaman başladığına ilişkindir. 6102 Sayılı TTK.nun 36. maddesinin 1. fıkrası gereğince; ticaret sicil kayıtları, üçüncü kişiler hakkında gazete ile ilanın yapıldığı günü izleyen iş gününde hukuki sonuçlarını doğurur. Aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca ise; tescili zorunlu olduğu hâlde tescil edilmemiş veya tescil edilip de ilanı zorunlu iken ilan olunmamış bir husus, ancak bunu bildikleri veya bilmeleri gerektiği ispat edildiği takdirde, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilir. Somut olayda ...."ın 14/09/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile 1 yıl süre ile şirket adına münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bu kararın 28/09/2011 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiği, takip dayanağı bononun düzenlenme tarihinin ise 21/09/2011 olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen kanun maddesi ile, ticaret sicil kayıtlarının, sadece üçüncü kişiler hakkında ilandan sonra hukuki sonuçlarını doğuracağı kabul edilmiştir. Borçlu şirketin sorumluluğu açısından ise, yönetim kurulu karar tarihinin esas alınması gerekmektedir. O halde 14/09/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile temsilci olarak atanan...."ın, 21/09/2011 tarihinde şirket adına düzenlediği senetten dolayı borçlu şirket sorumlu olacağından, mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.