23. Ceza Dairesi 2015/6193 E. , 2016/2748 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahtecilik, dolandırıcılık
HÜKÜM :1- Sanık ... hakkında;
a-TCK"nın 204/1, 62, 51/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası, erteleme
b-TCK"nın 158/1-h, 62, 52/2, 51/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 250 gün karşılığı 5.000 TL adli para cezası, erteleme
2- Sanık ... hakkında;
TCK"nın 158/1-h, 62, 52/2, 51/1, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 250 gün karşılığı 5.000 TL adli para cezası, erteleme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın; yetkili temsilcisinin sanık ... olan.... Şirketinin gayri resmi ortağı olduğu ve katılan firmadan şirket adına mal satın alırken katılana kendisinin şirketin yetkilisi ve ortağı olarak beyan edip katılandan alacağı malların satım bedelinin teminatı olarak katılana suça konu 20.000 TL bedelli bonoyu şirket kaşesini kullanarak düzenleyip şirket adına imzaladığı, sanıkların katılandan aldığı malların bedelinin bir kısmını ödememeleri üzerine katılan tarafından bonodaki miktarın kısmi alacağı için icra takibi başlatması üzerine sanık ..."in bonodaki imzaya itiraz etmesi sonucunda icra takibi durduğundan sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia olunduğu olayda;
1-Sanık ... hakkında sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın, yetkilisi olmadığı halde... Şirketi adına bono düzenleme şeklindeki eyleminin sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabülde isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ..."in katılandan yetkilisi olduğu şirket adına satın aldığı mal karşılığında şirket adına yetkisi olmayan diğer sanık ... tarafından düzenlenen bonoyu şirketi adına verdirip daha sonra bononun bedelini ödememek amacıyla verilen bonoyu inkar etmesi şeklindeki eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabülde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen ve Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 300 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "300 gün", "250 gün" ve "5.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.