Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2468
Karar No: 2021/153
Karar Tarihi: 04.02.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2018/2468 Esas 2021/153 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2468
KARAR NO : 2021/153
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018-26/09/2018 (Ek Karar)
NUMARASI : 2017/1126 Esas- 2018/477 Karar
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Davanın kısmen kabulune ilişkin verilen hükmün taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde, 27/05/2015 tarihinde Street Life firmasına gönderilmek üzere davalı firmanın yükleme yaptığını, davalı firmanın müvekkiline teslim tarihi bildirmemesi üzerine 01/06/2015 tarihinde teslim tarihinin bildirilmesinin istendiğini, bunun üzerine gönderilen mailde "Perşembe tatil Cuma acente depo olarak programlanıyorlar" şeklinde yanıt alındığını, bu tarihin karşı firmaya bildirildiğini, karşı firmanın da buna göre program yaptığını, 08/06/2015 tarihinde malın ulaşmadığına dair müşteriden bilgi geldiğini, bu gecikmeden dolayı karşı firmanın müvekkiline 2.107,85-euro gecikmeden kaynaklanan ceza bedeli yansıtıldığını, davalıya Bakırköy ... Noterliğinin 14/07/2015 tarih .. yevmiye numarası ile ihtarname çekildiğini, dava konusu alacağın ödenmesinin istendiğini, fakat davalının Bakırköy ... Noterliğinin 22/07/2015 tarih .. nolu ihtarname ile borcu ödemeyeceğini bildirmesi üzerine davalının yükleme yapılan malları geç teslim etmesinden dolayı uğranılan zarar bedeli 2.107-euro'nun dava tarihinden işleyecek euro- Merkez Bankası Tevdiat azami faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının yükünün müvekkiline 27/05/2015 tarihinde teslim ettiğini, müvekkilinin yükün hangi tarihte teslim edileceği noktasında taahhüdü bulunmadığını, gecikmenin olmadığını, CMR 23/5 maddesine göre zararın gecikmeden kaynaklandığının ispatı gerektiğini, ayrıca sorumluğun taşıma navlun bedeli olan 270-Euro ile sınırlı olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, Davalı tarafın yeminden kaçınmış olması nazara alındığında, davacının dava konusu malların geç tesliminden dolayı davalı şirkete gecikmeden kaynaklı zararların süresinde ihbar edildiği iddiasını ispatladığı, böylece gecikmeden kaynaklanan dolaylı zararlarını talep edebileceği, davacı vekilince çevirisi sunulan fatura içeriğine göre 2.094,95- euro'nun gecikmeden kaynaklanan zarar olduğu anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1)Davalı vekili ; yükün belirli bir tarihte veya belirli süre içerisinde alıcıya teslim edileceğine dair bir taahhüdü bulunmadığı, ayrıca gecikme sebebiyle bir zarar oluşması ve gecikme ile zarar arasında bir illiyet bağı bulunması gerektiğini, davacı, malların alıcıya teslim edildiği 10/06/2015 tarihinden sonra 14/07/2015 tarihinde Bakırköy ... Noterliğinin ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile zarar bildiriminde bulunduğunu, CMR konvansiyonunda aranan 21 gün koşulunun gerçekleşmediğini, dolayısıyla davacının gecikme iddiasıyla tazminat talep etme hakkı bulunmadığını,belirtilen sürenin hak düşürücü süre olduğunu, aksi halde gecikme halinde taşıyıcının sadece taşıma ücreti kadar tazminat sorumluluğu olduğunu, iddiasını ispatlayamayan davacının son çare olarak yemin deliline başvurduğunu, ancak yemin delili ile ispatlanabilecek bir dava söz konusu olmayıp, bu davanın taşıma belgeleri ve diğer sair delilleri ile reddi gerektiğini bildirerek, haksız ve hukuka aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.2)Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda; mahkemece davanın kabul edilmeyen kısmına karşı itiraz ettiklerini, usul yönünden dilekçenin reddi gerektiğini, ayrıca davalı tarafın süresinde ihbar yapılmadığı iddiası gerçek dışı olup maillerle süresinde ihbar yapılmış, ihbar hususu mail ve yemin delileriyle ispatlanmış olduğundan oluşan tüm zararların ödenmesi gerektiğini belirterek, ret edilen kısımla ilgili katılma yolu ile temyiz taleplerinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Davalı vekili tarafından nispi istinaf karar harcı ve başvuru harcı yatırılması gerekirken 30/07/2018 tarihinde temyiz yoluna başvurma harcı ile maktu temyiz karar harcının yatırıldığı, bunun üzerine davalı vekiline istinaf harcının tamamlatılması hususunda çıkan 30/07/2018 tarihli muhtıranın 07/08/2018 tarihinde tebliğ olunduğu, ancak nispi istinaf karar harcının süresi içerisinde ikmal edilmediği anlaşılmakla, mahkemece davalı vekilinin istinaf talebinin H.M.K.'nın 344. maddesi uyarınca istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına, H.M.K.'nın 348. maddesi uyarınca davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinin de reddine karar verilmiştir.
EK KARARIN İSTİNAFI ; Davalı vekili, istinaf başvurusunun reddine ilişkin ek karar 21. maddeye göre muhtara tebliğ edilmiş olup, muhtara yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili şirket bünyesinde vekil olarak sigortalı olarak çalıştığını, dolayısıyla tebligatların vekaletnamedeki "... Yolu ... Cad.... Bahçelievler/İstanbul" adresine yapılması gerekli iken başka bir adrese yapıldığını bildirerek, istinaf kanun yoluna başvurma nedenlerini tekrar etmiş, usulsüz tebligat yapılması sebebi ile ek kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Ek karar yönünden; İstinaf talebinin reddine ilişkin ek karar davalı vekiline 8.10.2018 tarihinde tebliğ olunmuştur. Ancak; davalı vekili istinaf talebinin reddine ilişkin bu kararın usulsüz tebligat yapılması sebebi ile ortadan kaldırılması için 30/10/2018 tarihinde istinaf yoluna başvurmuş ve aynı tarihte harç noksanlığını gidermiştir.Somut olayda; hem muhtıra tebliği hem istinaf talebinin reddine ilişkin karar davalı vekilinin aynı zamanda Uyapta kayıtlı vekaletnamedeki adresine yapılmadığından yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu kapsamda muhtıra konusu harç ikmali davalı vekili tarafından tamamlandığından 26.9.2018 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Esas yönünden ; Davacı, davalı ile Almanya'da mukim alıcı...firmasına gönderilmek üzere 27/05/2015 tarihinde emtia teslim edildiğini, davalının emtianın varış süresini 05/06/2015 tarihi olarak belirttiği halde bu tarihten 4-5 gün sonra emtiayı alıcıya teslim ettiğini, geç teslim nedeniyle alıcı tarafından kendilerine 2.107,85-euro bedel yansıtıldığını belirterek, gecikmeden kaynaklanan bu alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise; emtianın alıcıya belirli bir tarih veya sürede teslim edileceğine dair herhangi bir taahhütlerinin olmadığını, CMR 23/5 maddesine göre zararın gecikmeden kaynaklandığının ispatı gerektiğini savunmuştur.Taşıyıcının CMR hükümleri gereğince gecikmeden dolayı sorumlu olabilmesi için; taşıma süresinin aşılmasının yani gecikmenin yanı sıra, bu gecikmeden dolayı bir zararın doğmuş olması, ayrıca gecikme ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gereklidir. CMR 19. madde hükmü dikkate alındığında gecikme, taşıyıcının taşınmak üzere teslim aldığı eşyayı kararlaştırılan sürede veya böyle bir süre yoksa taşımanın gerçekleştirilmesi için gerekli makul süre içerisinde teslim edememesi halinde söz konusu olur. Gecikme bir zarara yol açmamışsa, taşıyıcının sorumluluğu cihetine gidilemez. Somut olayda; davacı taraf taşımada gecikme nedeniyle alıcı tarafından kendisine 2107-euro gecikme zararı yansıtıldığını ileri sürmüşse de ibraz ettiği belgelerden alıcının yansıttığı bedelin davalının taşımadaki gecikmesinden kaynaklandığına ilişkin bir delil bulunmamaktadır. Siparişin teslim tarihinin ne olduğu,davacının ne zaman alıcıya teslim ile yükümlü olduğu dolayısıyla ödendiği iddia olunan gecikme zararının davalı ile ilgili bulunduğunu kabule yarayacak bir delil sunulamamıştır. Bu durumda davacının taşımadaki gecikmeden dolayı zarara uğradığını ispat edemediği dosya kapsamı ile sabittir. Dolayısıyla zararın gecikme ile illiyet bağı bulunduğu tespit edilemediğinden davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Bununla birlikte dosyada yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir eksiklik bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün kaldırılarak davanın reddine ilişkin yeniden hüküm verilerek,davanın reddine karar verilmiştir.Davanın reddine karar verildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.'nın 353(1)-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/1126 Esas-2018/477 Karar sayılı 26/09/2018 tarihli ek kararının ve 10/05/2018 tarihli kararın, HMK.'nun 353(1)b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA; "İspatlanamayan davanın REDDİNE"İlk Derece Yargılamasına ilişkin olarak;"Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 111,35-TL peşin harçtan mahsubu ile 52,05-TL harcın talep halinde yatıran davacıya iadesine,Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Davalı tarafından yapılan tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 50-TL yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Davalı vekili için takdir olunan 4.080-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, Talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine" Davalı tarafından yatırılan 182,35 -TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacıdan alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 35,90-TL'nin mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,Davacı tarafından yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapılan 99,10-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.'nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 04/02/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi