1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/9530 Karar No: 2008/11365 Karar Tarihi: 10.11.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/9530 Esas 2008/11365 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, Hazine adına kayıtlı olan bir parselin imar uygulaması ile davalı Belediye adına tescil edildiğini ve yolsuz tescil haline geldiğini iddia ederek, parselin düzenleme öncesi kadastral durumuna dönüştürülerek Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, imar parselinin dayanağı bulunan idari kararın idari yargı yerinde iptal edilmiş olduğunu ve yolsuz tescil durumunda kalan mevcut parselin geriye dönüş işleminin Belediyece yapılmaması gerekçesiyle davacının talebine uygun şekilde karar vermiştir. Ancak, Belediye'nin nispi harçtan sorumlu tutulmaması ve nispi avukatlık ücretinin takdir edilmemesi yanlıştır. Türk Medeni Yasası'nın 1025. maddesi uyarınca davacının talebi mahkemece kabul edilmiş olmakla beraber, kararın belirtildiği nedenlerle bozulmasına ve bu doğrultuda yeniden değerlendirilmesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Medeni Yasası'nın 1025. maddesi, HUMK'nun 428. maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Hazine adına kayıtlı 278 parselin imar uygulaması ile 1438 parsel ve 313 ada 1 parsel olarak davalı Belediye adına tescil edilmiş olduğunu ancak, imar uygulamasına yönelik idari işlemin iptali amacıyla açtıkları dava sonucu, Adana 1. İdare Mahkemesinin 2001/1001 esas ve 2001/2122 karar sayılı, 27.06.2000 gün ve 35 sayılı Belediye Encümen kararının iptaline ilişkin, hükmünün kesinleşmesine rağmen davalı Belediyenin geriye dönüş işlemlerini yapmadığını, tapu kaydının yolsuz tescil haline geldiğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 313 ada 1 parselin düzenleme öncesi kadastral durumuna dönüştürülerek Hazine adına tescilciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, kesinleşen idari yargı kararları ile iptal edilen imar uygulamalarının mahkeme kararı ile düzeltilmesinin imkansız olduğunu, davacının da İdare Mahkemesinin iptal kararının infazı amacıyla, davalı Belediyeye, geriye dönüştürme istemli başvurusunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, imar parselinin dayanağı bulunan idari kararın idari yargı yerinde iptal edilmiş olması ve yolsuz tescil durumunda kalan mevcut parselin geriye dönüş işleminin Belediyece yapılmaması gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, kadastral parselin ihyasına ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan kanıtlardan davacı Hazinenin önceden maliki olduğu parselin imar uygulamasına tabi tutularak yeni parselin oluştuğu ve imar parselinin dayanağı olan idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilerek, iptal kararının kesinleştiği, böylece imar parseli ile ilgili sicil kaydının illetten mücerret hale geldiği ve sicil kaydının yolsuz tescil durumuna düştüğü belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle Türk Medeni Yasasının 1025. maddesi hükmü gereğince davanın kabul edilmiş olması kural olarak doğrudur. Bu yönlere değinen tarafların temyiz itirazlarının reddine. Ancak, dava kabul edildiğine göre, harçtan muaf olmayan Belediyenin nispi harçtan sorumlu tutulmaması, davacı Hazine yararına keşfen belirlenecek değer üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca nispi avukatlık ücretinin takdir ve tayin edilmesi gerekirken keşfen dava değerinin belirlenmemiş olması ve ayrıca nispi harcın belirlenecek değer üzerinden tayin edilmemiş olması da doğru değildir. O halde tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.