Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/23590
Karar No: 2016/8394
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/23590 Esas 2016/8394 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/23590 E.  ,  2016/8394 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkeme, bozma ilamına uyduktan sonra yaptığı yargılama sonucunda ilâmında belirtildiği şekilde karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
    Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.


    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesi, bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır.
    Bu kapsamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297. maddesinde:
    “...c)Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
    ç)Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
    ...(2)Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi getirilmiştir.
    Buna göre bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
    Yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olması gereklidir. Anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile yargıca yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama gerek yargı erki ile yargıcın, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Bilindiği üzere, Yargıtay"ca bozulan yerel mahkeme kararı ortadan kalkar ve hukuki geçerliliğini yitirir. Bu kapsamda, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde olmadığından bu karara atıf yapılarak hüküm kurulması isabetsizdir.
    Öte yandan, İcra ve İflas Kanununun 40/1. maddesi gereğince, bir ilamın bozulması icra işlemlerini olduğu yerde durdurur. Aynı maddenin 2. ve 3. fıkrası gereğince de; bir ilam hükmü icra edildikten sonra, bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icranın tamamen veya kısmen eski haline iade olunacağı ve üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmeyeceği hüküm altına alınmış olup, bozulan karar gereği yapılan ödemeler sebepsiz zenginleşmeyi doğurur ve yersiz ödeme haline gelir.
    Ayrıca belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331/1. maddesinde öngörülen "Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder" hükmü gereğince; davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin hüküm fıkrasında gösterilmesi zorunludur.
    Hal böyle olunca, yapılan açıklamalar çerçevesinde mükerrer ödeme oluşturmayacak şekilde hüküm tesisi yoluna gidilmesi ve Dairemizin bozma ilamında bozma nedeni dışında inceleme yapılmadığından davalı ... yönünden herhangibir kesinleşen yön olmadığı ve bu davalı yönünden ancak davaya konu işkazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçe limiti kapsamında vekalet ücreti belirlenmesi gerektiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    .

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi