13. Hukuk Dairesi 2019/640 E. , 2019/5428 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ... tarafından internet ilanında satışa sunulan aracı beğenerek davalı ...’den ... 13. Noterliğinde düzenlenen 13.06.2014 tarihli araç satım sözleşmesi ile 50.300,00 TL bedelle satın aldığını, satın almadan önce özel servise muayene ettirdiğini, 25.06.2014 tarihinde yetkili serviste yapılan muayenesi sonucunda üç ayrı yerinde hasar olduğunu ve aracın karıştığı kaza sonucu 17.650,00 TL hasar kaydının oluştuğunu öğrendiğini, ayrıca aracın internet ilanında belirtilen bazı özelliklerinin de mevcut olmadığını, söz konusu zarardan hem ilanı veren, hem de satışı yapan davalıların müştereken sorumlu olduğunu, davalı ...’dan zararının giderilmesini talep ettiğini ancak davalıların talebi kabul etmediği ileri sürerek, satış sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesine, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini, ayrıca araç satışı nedeniyle uğradığı 9.987,50 TL zararın davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar vekili, davalı ...’in diğer davalı ...’ın kayın babası olduğunu ve davalı ...’a verdiği talimat üzerine davalı ... tarafından aracın ilana konulduğunu ve arayanlarla görüşme yaptığını, davacının aracı mevcut hali ile görüp beğenerek ve özel servise muayene ettirerek satın aldığını, araçların hasar kayıtlarının SMS yolu ile öğrenilebileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı ... yönünden; davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden; satıcı olan davalının araçtaki gizli ayıbı davacıdan sakladığına dair net bilgi ve iddianın ortaya konulamaması nedeniyle davanın reddine; karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Türk Borçlar Kanununun 219-231. maddelerinde düzenlenen, ayıba karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının ayıba karşı tekeffül borcunu düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 219. Maddesinde, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumlu olacağı hüküm altına alınmıştır. Alıcı ayıbı ihbar etmek suretiyle satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme haklarına sahiptir. Somut olayda, davacının 13.06.2014 satın aldığı aracın satış tarihinden önce karıştığı kazalardan kaynaklı 17.650,00 TL hasar kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Nitekim, davaya konu aracın gizli ayıplı olduğu mahkemenin de kabulündedir. Davacının olayda kusurundan söz edilemez. Az yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda davacı, ayıba karşı tekeffül hükümleri gereğince uğradığı zararları isteyebilir. Bu zarardan, satıcı kayıt maliki ... kanun gereği sorumludur. Diğer davalı ...’ın ise, kayıt maliki olan kayın babası ile el ve işbirliği içerisinde hareket ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalı ...’ın da davada taraf sıfatının bulunduğu ve husumet yöneltilebileceğinin kabulü gerekir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......