3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4456 Karar No: 2017/12618 Karar Tarihi: 25.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4456 Esas 2017/12618 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/4456 E. , 2017/12618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, davacı ile davalı arasında 01.01.2002 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, davalının kiracılığının süresinin 10 yılı aştığını belirterek Türk Borçlar Kanunu 347/1. maddesi gereğince tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile akdin feshine ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK’nın 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür. Somut olayda: Davacı ile davalı arasında imzalanan 01.01.2002 başlangıç tarihli, 2 yıl süreli kira sözleşmesinin geçerli olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu durumda kiralanan TBK.nun konut ve çatılı işyeri kirası hükümlerine tabi olup, taraflar arasında imzalanan 01.01.2002 başlangıç tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesine değer verilerek kira sözleşmesinin 01.01.2004 tarihinden itibaren kiracı tarafından sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunulmadıkça, TBK.nun 347. maddesi uyarınca aynı koşullarla yıldan yıla yenilenerek ve bu şekildeki uzama süresinin on yıla ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinde 10 yıllık uzama süresi henüz dolmamış olduğundan ve 6101 Sayılı Kanun geçici 2. Maddesi göz önüne alındığında 14.01.2015 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekildeki davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.