MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



_K A R A R_

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece verilen “önceki kararda direnilerek davanın kabulüne” dair 17.06.2009 tarihli hükmün temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2009 tarihli ilamında “...direnme kararı bozulmalıdır" şeklinde karar verilmiş, karar düzeltme talebi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 24.02.2010 tarihli ilamında "....yapılan ilk satış nedeniyle davacının şufa hakkını kullanabileceğine ilişkin yerel mahkemenin direnme kararı yerindedir" yönünde karar verilmiştir.
..... kararı üzerine Yargıtay..... Hukuk Dairesinin 07.12.2010 tarihli ilamında "....mahkemece temlik tarihi itibariyle belirlenen 382.528,96 TL üzerinden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağı davacıdan sorularak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken..." şeklinde karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve 16.12.2011 tarihli karar ile davacı bozma ilamında belirtilen 382.528,96 TL bedel üzerinden önalım hakkını kullanmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın reddine ilişkin kararın temyizi üzerine bu defa, Yargıtay.... Hukuk Dairesinin 10.07.2012 tarihli bozma ilamında “..mahkemece davalı ..."a yapılan satış nedeniyle davacının depo ettiği 13.450,00 TL önalım bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken” şeklinde bozma yapılmıştır.
Son olarak mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, depo edilen 13.450,00 TL önalım bedelinin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

30.04.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6460 sayılı Kanunun birinci maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373. maddesinde yapılan değişiklik ile anılan maddenin beşinci fıkrasından sonra gelmek üzere ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değiştirilmeden önceki 429. maddesinde yapılan değişiklik ile anılan maddenin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere “Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her halde Yargıtay ..... yapılır” şeklinde yeni fıkra eklenmiştir.
Açıklanan Kanun değişikliği gereği temyiz inceleme görevi Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait bulunduğundan dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına gönderilmesine, 13.02.2014 günü oybirliği ile karar verildi.