Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/9164
Karar No: 2008/11303
Karar Tarihi: 6.11.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/9164 Esas 2008/11303 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/9164 E.  ,  2008/11303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUMLUCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/03/2008
    NUMARASI : 2005/226-2008/163

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, kayden paydaşı olduğu 455 parsel sayılı taşınmaza davalının ev, ardiye, dükkan yapmak ve ağaç dikmek suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteklerinde bulunmuş, 7.10.2005 tarihli dilekçesiyle, dava tarihinden önce ölen davalının mirasçılarının davaya dahil edilmelerini istemiştir.
    Dahili davalılar, dava konusu taşınmazın davacı ve kardeşi arasında fiilen taksim edilmiş olup, kardeşi Vesile tarafından çekişmeli kısmın 6.5.1966 tarihli harici satış senedi ile miras bırakan osman"a satıldığını ve bu senette davacınında imzasının bulunduğunu, davacının rıza ve onayı ve diğer paydaşın harici satışı nedeniyle O."ın yapılaştığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davalıların dava konusu taşınmaza davacının payı oranında elatmalarının önlenmesine, davacının yıkım ve ecrimisil taleplerinin reddine dair, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar  verilmiştir.
    Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     Dahili davalılar vekili tarafından 24.7.2005 tarihli hakim havaleli temyiz dilekçesi sunulmuş ise de, mahkemece HUMK"nun 434.maddesi gereğince temyiz harç ve giderlerinin yatırılması konusunda yazılan muhtıranın 19.8.2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğine rağmen anılan harç ve masrafların yatırılmadığı anlaşılmakla, dahili davalılar bakımından kararın "temyiz edilmemiş sayılmasına",
    Davacının, temyizine gelince;
    Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere; dava ehliyeti davada taraf olma yeteneğidir. HUMK. taraf ehliyetini tanımlamamış 38.maddesiyle Medeni Kanuna yollamada bulunmakla yetinmiştir.Medeni Kanunumuz ise, davada taraf olma ehliyetini,medeni haklardan yararlanma  ehliyetinin bir parçası saymış,8,28,47 ve 48.maddeleriyle bu yönde hükümler getirerek medeni haklardan yararlanma ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişinin davada taraf olma yeteneğini taşıdığını,her gerçek kişinin sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan itibaren taraf ehliyetini kazanacağını ve yaşadığı sürece taraf ehliyetinin devam edeceğini belirtmiştir.Öte yandan gerçek kişinin ölümüyle medeni haklardan yararlanma ehliyeti ve buna bağlı olarakta taraf ehliyetinin sona ereceği Medeni Kanunun 28.maddesinin buyurucu nitelikteki hükmüyle açıklanmıştır.Dava tarihinden önce ölüm nedeniyle şahsiyeti son bulan kişinin taraf ehliyetini yitireceği kuşkusuzdur.Bu itibarla, gerek Medeni Kanun gerekse HUMK.nu dava açıldığı zaman hayatta bulunan kişiler yönünden düzenleyici hükümler koymuş; ölen veya mevhum kişiler hakkında açılacak davalar yasalarımızda yer almamıştır.Nitekim 4.5.l978 tarih l978/4-5 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında da dava tarihinden önce ölen kişinin taraf ehliyetini yitireceği, aleyhine dava açılamayacağı,dava tarihinde şahsiyeti sona ermiş olan kimsenin mirasçılarına ardıllık (halefiyet) kuralı uygulanamayacağından tebligat yapılmak veya dava ıslah edilmek suretiyle  davaya devam edilemeyeceği vurgulanmış, içtihatlar bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır. 
    Mahkemece, davalının dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmakla kendiliğinden (resen) gözönünde bulundurulması gereken bu usul kuralının gözardı edilerek hüküm kurulması doğru değildir. Hal böyle olunca dava tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı O. Ç.hakkında açılan davanın reddi gerekirken, işin esasına girilip davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,  6.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi