4. Hukuk Dairesi 2010/1777 E. , 2011/3712 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 31/01/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 17/09/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 05/04/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, davalılara ait aracın destekleri ..."a çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek, davalıların cenaze gideri, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemişler, daha sonra manevi tazminat istemlerinden feragat etmişlerdir.
Davalılardan ... ise, oğlu olan diğer davalının dava konusu aracı rızası dışı salonda duran anahtarını alarak kullandığını, davalı ... da, kusuru olmadığını, ceza davasının sonuçlanmasının beklenmesini, istemin çok fazla olduğunu ileri sürerek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
Yerel mahkemece; manevi tazminat istemi feragat nedeniyle, cenaze giderine ilişkin istem kanıt sunulmadığından; destekten yoksun kalma tazminatı istemi ise, davacılara kaloriferci olan desteğin ölümünden önce aldığı aylıktan daha fazla aylık olarak bağlandığı ve davacıların ölüm nedeniyle uğradıkları bir zararları bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; kaloriferci olan desteğin, davalıların kusurlu eylemi nedeniyle meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirdiği, davacılara ölüm sigortası kolundan ayrı ayrı maaş bağlandığı anlaşılmaktadır.
Bağlanan bu aylıklar desteğin sağlığında belli bir süre prim ödemiş olmasından kaynaklanmakta olup sigortalının ölümüne neden olan eylemin uygun ve normal bir sonucu değildir. Bu özelliği nedeniyle rücu da edilemez. Öte yandan " ... destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan yardımdır. Bu tazminatın amacı, ölüm olayı olmasaydı ölenin yardımda bulunduğu kimselere yardımda bulunmasının bu süreci kesmesi sonucu destekten yararlanan kimselerin uğradıkları zararın peşin ve toptan şekilde tazmin edilmesi bu kimselerin ölüm olayından önceki durumlarına kavuşturulmalarıdır ... " (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 18.04.2007 gün ve 222/222 sayılı kararı). Bu nedenlerle, davacılara bağlanan aylıkların kaynağı ve niteliği gözetilmeden, desteğin sağlığında davacılara bulunduğu yardımla aynı nitelikte sayılarak karşılaştırılması ve bağlanan bu aylıkların desteğin gelirinden fazla olması nedeniyle davacıların destekten yoksun kalmadıklarının kabul edilmesi, tazminatın belirlenmesi ilkelerine aykırıdır.
Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, desteğin gelir durumu, davacılara yapacağı yardımın tutarı ve destek olacağı süre değerlendirilip belirlenecek destekten yoksun kalma zararının davalılardan alınmasına karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerinin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
3-Borçlar Yasası"nın 45. maddesi gereğince ölüm halinde cenaze giderlerinin de ödetilmesi gerekir.
Ölen bir kişi için cenaze gideri yapılması yaşamın olağan akışına uygun olup buna ilişkin giderlerin her zaman belgeye bağlanması beklenemez. Bu tür giderler, çevre koşullarına, yörede geçerli örf ve adete göre belirlenebileceği gibi böyle bir belirlemenin yapılamadığı durumlarda aynı Yasa"nın 42. maddesi uyarınca yargıç tarafından takdir edilir.
Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilerek belirlenecek cenaze giderinin kabul edilmesi gerekirken, belge sunulamadığı gerekçesiyle istemin tümden reddedilmiş olması doğru olmadığından karar bu nedenle de bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.