Esas No: 2019/238
Karar No: 2022/18312
Karar Tarihi: 02.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/238 Esas 2022/18312 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, müşteki adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemiş ve bu eylemi 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesiyle yaptırıma bağlanan suç oluşturmuştur. Mahkeme, sanığın suçunun özel hüküm niteliğinde olduğunu ve cezasının kanunda belirlendiğini belirterek, olağan dava zamanaşımının kesen son sebebini oluşturan sanığın sorgusunun yapıldığı tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiğini ve suçun kamu davası açılması için gereken zamanaşımının dolması nedeniyle davanın düşürülmesine karar vermiştir. Yeniden yargılamaya gerek olmadığından, karar 322. madde yetkisine dayanarak verilmiştir. Kanun maddeleri: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e maddesi, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi, 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
...
Sanığın üzerine atılı, müşteki adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemekten ibaret eyleminin, hüküm tarihinden önce, 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki “Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz veya yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz” ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri karşısında, sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Sanığın eylemine uyan "5809 sayılı Kanun'a aykırılık” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 11.09.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla Katılanın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 02.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.