10. Hukuk Dairesi 2015/24517 E. , 2016/8367 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 11 ve devamı maddeleridir. Anılan maddenin A bendinde iş kazası, “aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır:
a)Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b)İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısiyle,
c)Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d)Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e)Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında.” şeklinde tanımlanmıştır.
506 sayılı Yasanın 2. maddesine göre ise, “Bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanlar bu kanuna göre sigortalı sayılırlar”. Söz konusu Yasada “hizmet akdi” tarifine yer verilmemiş ise de, 4857 sayılı İş Kanununun 8’inci maddesinde iş sözleşmesi (hizmet akdi) tanımlanmış, Borçlar Kanununun 313 – 354. maddelerinde de bu konuda düzenlemeler yapılmıştır. Borçlar Kanununda, anılan sözleşme, “Hizmet akdi bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeği ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder.” şeklinde tanımlanmış, aksine hüküm bulunmadıkça, hizmet akdinin özel şekle tabi olmadığı belirtilmiş, ücretin, zaman itibarıyla olmayıp yapılan işe göre verilmesi durumunda da işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için alınmış veya çalışmış olduğu sürece akdin “parça üzerine hizmet” veya “götürü hizmet” adı altında varlığını koruduğu açıklanmıştır. Belirtilmelidir ki, “ücret” unsuruna her ne kadar tanımda ve iş sahibinin borçları belirtilirken yer verilmiş ise de, 506 sayılı Yasanın sistematiği ve takip eden diğer maddelerin düzenleniş şekline göre, bu unsurun sigortalı niteliğini kazanabilmek için zorunlu olmadığının kabulü gerekir. Baskın olan bilimsel ve yargısal görüşlere göre, hizmet akdinin ayırt edici ve belirleyici özelliği, “zaman” ile “bağımlılık” unsurlarıdır. Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır.
506 sayılı Yasanın 4. maddesinde de, “işveren; ...sigortalıları çalıştıran ... kişiler...” olarak tanımlanmış olup, olayın iş kazası olduğuna yönelik davalar, sonuç itibariyle, sigortalı ile işveren arasındaki ilişkinin hizmet ilişkisi olduğuna yönelik tespit hükmünü de içerdiğinden, işverenin hak alanını ilgilendirmekte ve husumetin işverene yöneltilmesi gerekmektedir.
Hal böyle olunca,davacının hangi işveren nezdinde çalıştığı belirlenerek, işveren sıfatını taşımayanlar yönünden davanın reddi gerekir.
2-Dosya kapsamına göre M...A...’ın kullandığı ...plakalı kamyonetin karşı yönden gelen araçla çarpışması sonucu, araçta yolcu olarak bulunan davacı ve O...G... yaralanmış olup, iş kazası ihbarı üzerine olayı inceleyen iş müfettişi raporunda; T... Ltd Şti ortak girişimi tarafından üstlenilen TOKİ inşaatında çalışırken varil ve inşaat malzemelerinin yola savrulmasına engel olmak için kamyonet kasasında giderlerken kaza geçirdikleri ve olayın iş kazası niteliğinde olduğu bildirilmiş, aynı kaza nedeniyle soruşturma yapan sigorta müfettişi 22.01.2009 tarihli raporunda ise; olayın trafik-iş kazası olduğu kesin olarak saptanamadığından hastalık sigorta kolundan işlem yapılması gerektiği bildirilmiştir.
Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiştir.Bu tür davaların kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle özel bir duyarlılıkla, re’sen araştırma ve inceleme yapılmalıdır.Bu kapsamda; tazminat davasının akıbeti araştırılarak, o davada dinlenen tanık beyanları da irdelenerek, kazanın işin yürütümü sırasında mı veya işveren tarafından temin edilen araçla götürülürken olup olmadığının belirlenmesi bakımından aynı kazada yaralanan diğer sigortalı, araç sürücüsü ve dönem bordro çalışanlarından re’sen seçilenlerin bilgi ve görgülerine başvurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek yapılacak inceleme ve araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan T... Teks. İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti., Ö... San. Tic. Koll. Şti. Ve ..."a idesine, 24.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.