12. Ceza Dairesi 2015/2299 E. , 2015/3926 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında; 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat
2- Sanıklar... ve ... hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK"nın 62, 51, 53/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Dairemizce verilen 18.12.2014 gün ve 2013/25342 esas, 2014/26009 sayılı kararla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca itiraz edilmekle, 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesine 02/07/2012 gün ve 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile eklenen 3. fıkra uyarınca itiraz konusu değerlendirildi;
İncelenen dosyada,... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/06/2012 tarih, 2009/163 Esas, 2012/574 sayılı kararı ile 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"na aykırılık suçundan sanıklar..."ın aynı Kanunun 74/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62/1, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyetlerine hükmedildiği, sanık ... hakkında ise 5271 sayılı CMK"nın 223/2-e maddesi uyarınca beraat kararı verildiği, hükmün sanık ... müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dairemizin itiraza konu ilamı ile, sanık ... hakkında verilen beraat kararının onanmasına, sanıklar ..., ... ve Tolga Kumpas"a yönelik verilen hükümler hakkında bozma kararı tesis edildiği anlaşılmakla;
Gereği düşünüldü:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen kararın temyiz incelemesinin yapıldığı paragrafta "".. aynı Kanun"un 74/1-1. cümlesinde öngörülen yaptırımdan daha ağır olduğu, bu nedenle sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunup, 2863 sayılı Kanunun 65/a cümlesi uyarınca dava açıldıktan sonra dosyaların birleşmesi neticesinde sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin"", şeklinde yazılması gerekirken maddi hata ile 65/a maddesi yerine aynı Kanunun 74/1-1 maddesini yazıldığı anlaşılmakla, 18.12.2014 gün ve 2013/25342 E. 2014/26009 K. sayılı ONAMA-BOZMA KARARININ KALDIRILMASINA,
3- 1-Sanık ... hakkında verilen beraat kararının incelenmesinde,
Her ne kadar sanık ..."nın sonradan reddettiği ve sanık ..."ın da ölmeden önceki kollukta verdikleri ifadelerinde, olay yerinde sanık Hüseyin"in de bulunduğunu beyan etmiş iseler de, sanık ..."ün, sanık ..."in olay yerinde bulunmadığını beyan etmesi karşısında, sanığın eyleme katılıp katılmadığının şüphe altında kalması nedeniyle bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı, sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli, şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanık için verilen beraat kararının kanuna aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanıklar ... ve ... hakkında verilen mahkumiyet kararlarının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere incelenen dosya kapsamına göre sanık ... müdafinin, tanık anlatımlarının çelişkili olduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılan vekilinin, sanıklar hakkında TCK"nın 51. maddesinin uygulandığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında düzenlenen iddianame ile 2863 sayılı Kanunun 74/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 02/07/2010 tarihli arkeolog bilirkişi raporu ile dosya kapsamında mevcut resimler incelendiğinde, kaçak kazı çukuru içinde yapıya ait taşların zarar gördüğü ve kırık halde açığa çıkan keramik malzemelerinin de bulunduğunun tespit edildiği ve böylece izinsiz kazı faaliyetleri sırasında korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına zarar verildiği anlaşılmakla, sanıkların birlikte tek bir eylem ile kanunun birden çok maddesini ihlal etmiş oldukları, bu durumda 5237 sayılı TCK"nın 44/1. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılmasının gerektiği, 2863 sayılı Kanun kapsamında kültür ve tabiat varlıklarına zarar verme suçunun yaptırımının, aynı Kanun"un 74/1-1. cümlesinde öngörülen yaptırımdan daha ağır olduğu, bu nedenle sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunup, 2863 sayılı Kanunun 65/1-1. maddesi uyarınca dava açıldıktan sonra dosyaların birleşmesi neticesinde sanıkların eylemlerine uyan hukuki durumun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeksizin, eylemin kazı suçunu oluşturduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.