9. Hukuk Dairesi 2014/4281 E. , 2015/17116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, manevi tazminat ile fazla mesai, yıllık izin ücreti, tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının 16.04.2007-29.05.2012 tarihleri arasında davalı şirkette başarı ile çalıştığını, ancak 14.05.2012 tarihinde amirlerinin davacıyı odalarına çağırarak, davacının yaşadığı rahatsızlık nedeni ile sürekli rapor almasından dolayı davacının bulaşıkhane bölümüne verildiğini ve insan kaynaklarının da durumdan haberdar olduğunun bildirildiğini, bunun üzerine davacı tarafından davalı işverene 18.05.2012 tarihinde ihtarname çekilerek görev değişikliğinin usulüne uygun olarak yapılmadığını ve yapılan görev değişikliğini kabul etmediğini bildirdiğini ancak davalı işverenin herhangi bir cevap vermediğini, bu durumda davacı tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini, davacının görev yerinin değiştirilmesi nedeni ile davalı işverence mobbing uygulandığını, alacaklarının ödenmediğini iddia ederek, manevi tazminat, kıdem tazminatı, fazla mesai, yıllık izin ve tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının davalı şirkette 16.04.2007 tarihli kısmi süreli iş sözleşmesi ile ikram işçisi olarak çalışmaya başladığını ve iş sözleşmesini 29.05.2012 tarihinde haksız olarak ve hak düşürücü süreyi geçirerek feshettiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının arızi olarak yapmış olduğu fazla mesaisinin ve hafta tatili ve genel tatillerde çalışması var ise bu ücretlerinin bordrolarda tahakkuk ettirildiğini, davacının davalı şirket nezdinde 16 günlük yıllık ücretli izin alacağının olup bu tutarın 805,59 TL olduğunu, ancak davalı şirketin de davacıdan 302,10 TL ikramiye alacağının mevcut olduğunu, bu alacaklar karşılığı olarak takas mahsup işleminin yapılması gerektiğini, davalı şirkette ikramiye ödemelerinin 3 ayda bir ödendiğini ancak ikramiyelerin çalışanlara 1,5 ay çalışıp 1,5 ay ise çalışmadan peşin olarak avans gibi önceden ödendiğini, davacının en son 15 Mayıs"ta (Nisan-Mayıs-Haziran 2012) 1.510,48 TL tutarında 90 günlük ikramiye ücreti aldığını, ancak davacının 29.05.2012 tarihi itibari ile iş akdini feshettiğinden Haziran ayı ikramiyesine hak kazanamadığını, işyerinde baskı yapılmadığını, dolayısıyla manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini savunarak, davacının reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasına göre fazla mesai alacağı ihtirazi kayıtsız fazla mesai ücreti ödenen aylar için hesaplanamaz. Somut olayda, mahkemece fazla mesai ve genel tatil alacaklarının bordrolara yansıtılarak ödendiği gerekçesi ile bu alacak taleplerinin reddine karar verilmiş ise de, ücret bordrolarının incelenmesinde 2001 yılının bazı ayları dışında tahakkuk bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle tahakkuk olan ayların dışlanması ve tahakkuk olmayan aylar için fazla mesainin hesaplanması yerine bordroların tahakkuk içerdiği gerekçesiyle davacının fazla çalışma ve genel tatil alacak taleplerinin reddine karar verilmesi hatalıdır. Hesaplama yapılırken izinli olup, fiilen çalışılmayan günlerde dışlanmalıdır.
3-Davalı takas mahsup talebinde bulunmuş olup, mahkemece bu talep hakkında "mevcut banka kayıtları ile bu hususun belirlenemediği" gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemenin bu gerekçesi denetime elverişli değildir. Mahkemece davalının takas mahsup talebi konusunda denetime elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi hatalıdır.
4-Hükmedilen miktarların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.