
Esas No: 2015/7859
Karar No: 2016/6390
Karar Tarihi: 23.05.2016
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7859 Esas 2016/6390 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet (TCK"nın 157/1, 52, 53 maddeleri uyarınca 3 yıl 6 ay hapis ve 4.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç tarihinde katılanı yağmurda ıslanma diyerek gideceği yere götürmek bahanesiyle araca aldığı ve samimiyet sağladığı, eşinin hayır işi yapacağını, acilen yurt dışına çıkması gerektiğini ancak yardım yapmasının da gerekli olduğunu söyleyerek ikna ettiği katılana gariban ihtiyacı olan var mı diye sorduğunda, katılanın da sitenin kapıcısı olduğunu, ona yardım edebileceğini söylemesi üzerine, 1000 avro vereyim diyerek cebinden bir adet kur değeri çok az olan, tahrif edilerek avro görünümü verilmiş, Peru parasını çıkararak katılana verdiği ve katılanın üzerinde bulunan 250 TL"yi para üstü olarak aldığı, anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, , aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, ""sanık hakkında TCK 53/1-2-3. fıkraların uygulanmasına" ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.