Esas No: 2021/12801
Karar No: 2022/18450
Karar Tarihi: 03.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/12801 Esas 2022/18450 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın, başka bir kişinin nüfus bilgilerini kullanarak sahte belge düzenleyerek Vodafone A.Ş.'den 2 adet telefon hattı aldığı ve faturalarını ödemediği suçlamasıyla yargılandığı belirtiliyor. Mahkeme, dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından sanığı suçlu buluyor ancak özel belgede sahtecilik suçlamasında hukuki bir hata yapıldığına karar veriyor. Şöyle ki, sanığın nüfus cüzdanı fotokopisinin kullanıldığı telefon abonelik sözleşmelerinde eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu göz ardı edilerek özel belgede sahtecilik suçlaması yapılmış. Mahkeme, ayrıca, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddeleri hakkında detaylı açıklamalarda bulunuyor. Bunun yanı sıra, Anayasa Mahkemesi ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na eklenen geçici maddelerin durumu hakkında da bilgilendirme yapılıyor. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde incelendiğinde; Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi, TCK'nin 7. maddesi, 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ve 5809 sayılı Kanun'un 63. maddesinin 10. fıkrası ve 56. maddesi bahsi geçiyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, Özel belgede sahtecilik
...
...
Sanığın kendi fotoğrafı ile katılanın nüfus bilgilerini taşıyan sahte nüfus cüzdanı fotokopisi oluşturarak katılan adına Vodafone A.Ş.den 2 adet telefon hattı çıkardığı ve 1543,79 TL bedelli faturaları ödemediği iddia edilen olayda;
A) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçu yönünden;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
Suça konu telefon hatına ve telefon alımına ilişkin sözleşmelerinin tanzimi sırasında, kamu kurumu niteliğindeki nüfus müdürlüğünün maddi varlıklarından olan katılana ait nüfus cüzdanı fotokopisinin kullanıldığının ilgili abonelik sözleşmelerinden anlaşılması karşısında, eyleminin, 5237 sayılı TCK'nin 158/1-d,son maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı,
B) Özel belgede sahtecilik suçu yönünden;
1- Suç tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, aynı Kanun’un 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ile TCK'nin 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “özel belgede sahtecilik” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
2- Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçunda önödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli 2020/81 Esas ve 2021/4 Karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması ve yine hükümden sonra 05.07.2022 tarih ve 31887 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7417 sayılı Kanun‘un 52. maddesiyle 5809 sayılı Kanun‘a eklenen "Dava ve cezaların ertelenmesi" başlıklı geçici 7. madde ile "Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine karar verilir'' hükmü gereğince, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.