17. Hukuk Dairesi 2016/2290 E. , 2016/3069 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :.....Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın, müvekkili küçük yaya ...."a çarparak yaralanmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 3.000,00 TL maddi tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, görev ve yetki itirazında bulunmuş, yetkili mahkemenin... Mahkemesi olduğunu bildirmiştir.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda kazanın...."de olduğu, davacının yerleşim yerinin Mersin olduğu, davalı ... şirketinin merkezinin İstanbul"da olduğu, .... Bölge Müdürlüğünün tüzel kişiliği olmadığı, davalının seçme hakkını.... Mahkemeleri olarak kullandığı gerekçesiyle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, görevli ve yetkili mahkemenin.... Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK."nın genel yetkiyi düzenleyen 6. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." 7. maddesinde de, "davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır. Birden fazla davalının bulunduğu hâllerde, davanın, davalılardan birini sırf kendi yerleşim yeri mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı, deliller veya belirtilerle anlaşılırsa, mahkeme, ilgili davalının itirazı üzerine, onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik
kararı verir." denilmektedir. Yine aynı Yasa"nın 16. maddesinde ise, "Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 110. maddesinde ise "Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir." ifadesine yer verilmiştir.
Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Mahkemece, haksız fiilden kaynaklanan davada, davalının merkez adresinin İstanbul olduğu, ..... Bölge Müdürlüğünün tüzel kişiliği olmadığı, davalı ... şirketini temsil etme yetkisinin bulunmadığı gerekçesi ile yetkili mahkemenin .......Nöbetçi Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir.
Somut olayda, trafik kazasında olay yeri....."dir. Zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi araç sahibi ...... ile .....Keskin sigorta acenteliği arasında düzenlenmiştir. Davacının yerleşim yeri ...../.......olup, davalı şirketin genel merkez adresi ...../......."dur. Davacı vekili, davayı bölge müdürlüğünün bulunduğu yer olan ....."da açmıştır.
HGK"nun 16.04.2014 gün,2013/17-2098 E, 2014/541 K sayılı ilamında “merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerini yetkili kabul eden Kanun"un, acente ve şubeyi denetleyen, üst mercisi olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca davalı ... şirketi tarafından yetki itirazının ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilmesi mümkündür.” denilmek suretiyle sigorta şirketlerinin bölge müdürlüklerinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu benimsenmiştir.
Bu durumda, davacı vekilinin davayı sigortacının bir acenteden daha yetkili organı olan Bölge Müdürlüğünün bulunduğu Adana"da açtığı gözetilerek yetki itirazının reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.