Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/8604
Karar No: 2008/11164
Karar Tarihi: 3.11.2008

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/8604 Esas 2008/11164 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, komşunun inşa ettiği duvarın kendi evinin pencerelerini ve balkonunu kapattığını ve tecavüzlü bir merdivenin yapıldığını iddia ederek el atılmasını önlemek için davada bulunmuştur. Davalılar ise karşı dava açarak, davacının evinin saçaklarının taşınmazlarına tecavüzlü olduğunu ve pencerelerinin imar mevzuatına aykırı olduğunu iddia etmiştir. Mahkeme, asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar vermiştir. Ancak, hüküm fıkrasında elatmanın önlenmesine karar verilirken, gerekçe kararda elatmanın önlenmesi ile birlikte yıkıma karar verilmesi çelişkili bir durum yarattığı ve Anayasanın 141. maddesi ile HUMK'nun 376, 388, 389. maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle karar Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bozulmuştur. Kanun maddeleri: HUMK'nun 376, 388, 389, ve 428.
1. Hukuk Dairesi         2008/8604 E.  ,  2008/11164 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : TORBALI 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/01/2008
    NUMARASI : 2006/328-2008/17

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, 2349 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı E.’nin de komşu 2348 nolu parselin maliki olup davalının komşuluk hukukuna aykırı olarak inşa ettiği duvarın kendisine ait evin 2. katında bulunan odaların pencereleri ile balkonunu kapattığını, ışığına,havasına ve manzarasına engel olduğunu, ayrıca inşa edilen merdivenin de tecavüzlü olduğunu ileri sürerek, el atmanın önlenmesi,yıkım ile maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
    Davalılar, davanın reddini savunarak, davacıya ait binanın saçaklarının taşınmazlarına tecavüzlü olup, pencerelerinde imar mevzuatına aykırı olduğunu belirterek karşı dava açmışlarıdır.
    Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve tazminat,karşı dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece,asıl davanın kısmen kabulüne,karşı davanın reddine karar verilmiştir.
    Tarafların tüm delilleri toplanıp, tetkik edildikten ve HUMK.nun 376. maddesine göre; son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin; aynı yasanın 388. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu 389. maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi
    asıldır.
    Nevarki, uygulamada söz konusu yasanın 38l. maddesinin son fıkrasının getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HUMK.nun 389. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkca gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak yoktur. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili olması, yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasanın l4l. maddesi ile HUMK.nun yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek kısa kararda hüküm fıkrasının 1. bendinin b fıkrasında elatmanın önlenmesine karar verilip, gerekçeli kararda elatmanın önlenmesi ile birlikte yıkıma da karar verilmek suretiyle kısa karara çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir. Hal böyle olunca, hükmün l0.4.l992 gün, l992/7 Esas, l992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     

     

     

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi