MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davaya konu taşınmaz daha önce yörede yapılan arazi kadastrosu çalışmalarında davacının da aralarında bulunduğu kişiler adına 31.05.1979 tarih ve 111 numaralı tapu kaydına istinaden ve tarla niteliğinde tesbit edilmiştir.
Davacı .... Yönetimi, orman iddiasıyla dava açmış, davaya katılmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... vekili, .... vekili, ... vekili ve .... tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü 05.06.2006 tarih ve 2006/5336 - 7906 sayılı ilâmı ile davalı taşınmazın 1964 yılında kesinleşen orman tahdit haritasına göre orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığından bahisle onanmıştır.
Davacı vekilinin mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; dava konusu ..... köyü 138 ada 266 parselde bulunan taşınmazın bir kısmının kadastro çalışmaları sırasında 2/B arazisi olarak ilân edildiğini, aynı taşınmazda davacıya ait ev ve meyve ağaçları bulunmasına rağmen davacıya ait olan bölümün orman arazisi olarak bırakıldığını, taşınmazın evvelden davacıya ait tapulu taşınmaz iken .... Kadastro Mahkemesinin 2004/118 Esas - 2005/94 Karar sayılı kesinleşen kararı ile orman vasfıyla ... adına tapuya tescil edildiğini ve hükmün Yargıtayca onandığını, tüm bu nedenlerle, yörede yapılan 2/B uygulama çalışmalarında davacıya ait olan bölümünde 2/B arazisi kapsamına alınması gerektiğinden bahisle dava açmıştır.
Mahkemece; orman niteliğinde bulunan bir taşınmazın orman sınırları dışına çıkartılması için .... Yönetimini zorlayıcı biçimde dava açılamayacağından ve bu nedenle davacının dava açmakta hukukî yararı bulunmadığından, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-h bendinde hukukî yarar dava şartları arasında sayıldığından bahisle, davanın usûlden reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi vekilince esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.