Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki bulunduğu 1777 parsel sayılı taşınmaza davalının ev yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp, el atmanın önlenmesine ve yapının yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazın babası A.Y.tarafından yapıldığını, kendisinin sadece oturduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, çekişme konusu taşınmaza davalının ev yapmak suretiyle müdahale ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü:
Dava, Hazine tarafından açılan çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkıma ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden davalının yıkımı istenen binada oturmakla birlikte, kendisi tarafından inşa edilmediğini, binanın dava dışı babası A.Y.tarafından yapılmış olduğunu savunduğu ve anılan dava dışı kişinin de tanık sıfatı ile alınan ifadesinde bu olguyu doğruladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu bina ve ağaçların yıkımı halinde, davada taraf olmayan davalının babası A.Y.’ın kararın olumsuz sonuçlarından etkileneceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davacı Hazine’ye A.Y. hakkında da dava açması için önel verilmesi, dava açıldığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra taraf delillerinin değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, H.U.M.K.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 3.11.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.