10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4742 Karar No: 2016/8349 Karar Tarihi: 24.05.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/4742 Esas 2016/8349 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/4742 E. , 2016/8349 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan ölüm aylıklarının ve cenaze giderinin davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, hukuki nitelikçe trafik kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve yapılan ödemelerin 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında davalılardan müteselsilen tahsili istemine ilişkin olup, 1479 sayılı Kanunun 63. maddesi hükmüne göre “Sigorta Şirketleri” Bağ-Kur’un rücu hakkını haiz bulunduğu “diğer sorumlular” kapsamındadır. Bağ-Kur’a anılan madde ile tanınan rücû hakkı Kanundan doğan bağımsız bir rücu hakkı vasfında olup, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücû alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; Sigorta Şirketleri"nin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktar, Kurumun rücû davasından önce sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; Sigorta Şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödediği miktar kadar sorumlu tutulmaması gerekir. Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; ...’a tanınan Kanundan doğan rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle 1479 sayılı Kanunun anılan maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan aylığın ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de açıktır. Ancak Mahkemece, davalı ... şirketi, hak sahiplerine poliçe limiti kapsamında 27.08.2008 tarihinde 100.000 TL ödeme yapıldığını belirterek, sorumluluğun tespitinde yasal yükümlülük uyarınca yapılan ödemenin de gözetilmesi gereğini dile getirdiği halde, mükerrer ödemeye meydan verilmemesi açısından, davalı ... Şirketi vekilinin ödeme iddiası üzerinde durulup, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa tarih ve miktarı dayanağı belgeler, özellikle imzalı ve onaylı dekont örnekleri getirtilerek yöntemince araştırıldıktan sonra, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi isabetsizdir. Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeden eksik araştırma, inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalılardan ... avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. S O N U Ç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."ye iadesine, 24.05.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.