20. Hukuk Dairesi 2015/75 E. , 2015/5995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı .... Yönetimi, ..... köyü 105 ada 130, 131, 132, 133, 134, 136, 142 ve 144 parsel sayılı taşınmazların tapuda adına kayıtlı olup ..... ...na tahsis edildiğini, yörede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle tescili ve davalıların elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, elatmanın önlenmesi davasının reddine, ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine, aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm ve .... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine yerel mahkeme hükmü Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.06.2014 tarih ve 2014/4737 E. - 2014/6737 K. sayılı ilâmı ile bozulmuştur.
Mahkemece hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; [1) Davalı Hazinenin temyiz itirazları yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların tahdit içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2) .... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden; mahkemece, tapu iptali ve tescil davalarının tapu maliki aleyhine açılabileceği gerekçesiyle ... yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin gerekçesi yerinde görülmemiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, kural olarak, bir hakkı dava etme yetkisi o hakkın sahibine ait olup; buna aktif husumet denilir. Bir hakkın kendisinden istenebilecek durumunda olan, yani, hakka uymakla yükümlü kişi ise borçlu kişi olup; buna da pasif husumet denilir. Bir davada, gerek aktif ve gerekse pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı, mahkemece öncelikle ve re"sen gözetilecek hususlardandır. Somut olayda; çekişmeli taşınmazlar, adına tapuda kayıt olup ..... ....na tahsis edilmiş ve bu tahsis işlemi de tapuya şerh verilmiştir. Bu durumda, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali, aynı zamanda orman yapılan taşınmazlar üzerinde şerh konulamayacağından şerh sahibinin haklarını da doğrudan etkileyeceğinden pasif husumet ehliyetinin olduğu açıktır. Bu nedenle, davanın ... yönünden husumetten reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi, taşınmazların orman olarak tesciline karar verildiği halde, üzerindeki şerhlerin silinmemesi de doğru görülmemiştir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonunda; davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil istemine yönelik davanın kabulüne;
... ili, ... ilçesi, ..... köyü, 105 ada 130, 131, 132, 133, 134 ve 136 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının beyanlar hanesinde bulunan;
26/03/2004 tarih ve 1128 yevmiye numaralı "..... ...na Tahsislidir",
27/02/1997 tarih ve 650 yevmiye numaralı "Askeri Güvenlik Bölgesi içerisinde kalmaktadır",
17/02/2005 tarih ve 544 yevmiye numaralı "Askeri Güvenlik Bölgesi içerisinde kalmaktadır" belirtmelerinin silinmesine,
karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosuna dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 18/06/2015
gününde oy birliği ile karar verildi.