MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 158/1-f-son, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılandan devraldığı servis hattı bedeli karşılığında önceden hazırlanmış şekilde suça konu beş adet çeki verdiği, katılan tarafından bankaya ibrazında kayıp nedeniyle ödemeden men talimatı olduğundan ödeme yapılmadığı, yapılan icra takibinde sanık tarafından imza inkarında bulunulduğu, bu şekilde sanığın, hileli beyan ve işlemlerle haksız menfaat sağlamak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; sanığın, katılandan servis hattını devralması nedeni ile oluşan borcuna karşılık suça konu 26/09/2007, 22/10/2007, 22/11/2007, 22/12/2007 ve 22/01/2008 tarihli ve toplam 15.000 tl bedelli çekleri verdiği, daha sonra muhatap bankaya çekleri boş olarak kaybettiğini bildirdiği, aynı tarihte Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığına da çekleri boş olarak çaldırdığını ihbar ettiği, katılana olan borcunu ödememek için suça konu çeklerdeki keşideci imzalarını başkasına attırdığı, hakkında yapılan icra takibinde imzaya itirazı üzerine, keşideci imzalarının sanığa ait olmadığından icra takibinin durdurulmasına karar verildiği ve katılan aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilerek kararın kesinleştiği, bu şekilde sanığın, başından itibaren katılana olan borcunu ödememek kastı ile hareket ederek, keşideci imzalarını üçüncü bir kişiye attırdığı ve bu nedenle sahte hale gelmiş çekleri katılana vererek katılandan servis hattını devraldığı kabulü ile sanık savunmaları, katılan ve tanık beyanları, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibariyle sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın, katılanın beyanlarının çelişkili olduğuna, eksik inceleme ile karar verildiğine, mahkumiyetine yeterli delil bulunmadığına yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.