(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2017/33985 E. , 2020/8321 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİY EMAHKEMESİ : ...3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ: İTİRAZIN İPTALİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı şirket muhasebecisi olarak çalışmakta iken iş sözleşmesinin 28/02/2015 tarihinde feshedildiğini, işe iade amaçlı açılan davada ... 7. İş Mahkemesinin 2015/236 esas ve 2015/227 karar no.lu ilamla işe iadesine karar verildiğini, fakat davalının karar henüz kesinleşmeden ... 25. Noterliğinin 20/04/2015 tarih ve ... yevmiye no.lu ihtarnamesi ile müvekkilini işe davet ettiğini, müvekkili davalı şirkete çalışmak için gittiğinde darp edildiğini ve adresten kovulduğunu, bu olay üzerine Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, davalı şirketin amacının müvekkilini çalıştırmak olmadığından ... 27. Noterliğinin 29/05/2015 tarih ve ... yevmiye no.lu ihtarı ile davalının müvekkilini işe başlatma niyetinin olmadığının anlaşıldığını, mahkeme kararında belirtilen 4 aylık işe başlatılmama tazminatı ile 4 aylık boşta geçen süre bedelinin ödenmesinin ihtar olunduğunu, davalının bu ihtara da cevap vermediğini, alacağın tahsili amacıyla ... 22. İcra Müdürlüğünün 2015/9417 sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, 43.434,75.-TL 4 aylık boşta kalma tazminatı ve 4 aylık işe başlatmama tazminatını talep ettiğini, davalının 03/07/2015 tarihinde itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptalini, takibin devamına ve itirazın kötü niyetli olması sebebi ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:Davalı vekili; davacının ... 7. İş Mahkemesinin 2015/236 esas sayılı işe iade davası açtığını, dava dilekçesinin tebliği üzerine davalı şirketin ... 25. Noterliğinin 20/04/2015 tarih ve 1145 yevmiye numaralı işe dönüş ihtarnamesini gönderdiğini, davacının işe dönmediğini, davanın ön duruşması başlamadan cevap süresi içerisinde davayı kabul ettiğini bildirdiğini, verilen hükmün temyiz edilerek 15/05/2015 tarihinde kesinleştiğini, davacının işe başlama başvurusunda bulunmadığını, şirket adresine hiç gelmediğini, davacının gerçek dışı mizansen yarattığı, gerçek dışı senaryo ile şikayet ettiğini, Cumhuriyet Savcılığının takipsizlik kararı ile teyit ettiğini, alacağın likit olmadığını, mahkeme kararında karar tarihi ile kesinleşme tarihi arasında geçen sürenin 24 gün olmasına rağmen 4 aylık boşta geçen süre ücreti olarak fazla talepte bulunulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafç istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı işverenin işe başlatma iradesinde olduğu, yargılama sırasında dinlenen davacı tanık beyanları göz önüne alındığında ve Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları ile işyeri dosyasında davalı şirketin adresinin Kemalpaşa olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde davacının işe iade davasından sonra işe başlamak için yasal koşullar kapsamında başvuru yaptığını ispat edemediği dolayısıyla dava konusu işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücret alacağı talep edemeyeceği gerekçesi ile davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü ortadan kaldırılarak yeniden esas hakkında kurulan hükümle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
Gerekçe:
İşe iade davası sonunda işçinin usulüne uygun işe başlatılma başvurusu yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.4857 sayılı Kanunda işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi, vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17.06.2009 gün ve 2009/9-232 esas, 2009/278 karar). İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört , en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir.İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini bir ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz. İşverence kanuni süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir.İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
Somut olayda, davalı işverenin, davacı tarafından kendisine yöneltilen işe iade davasını kabul ile 20/04/2015 tarihli ihtarname keşide ederek davacıyı işe davet ettiği, davacının 11/05/2015 tarihinde işe başlamak amacıyla ...Cad. No:... adresinde bulunan ofise gittiği, burada davalı şirketin yetkilisi ... ile görüştüğü ve aralarında yaşanan tartışma sonrası buradan ayrıldığı anlaşılmış olup davacının 11/05/2015 tarihinde işe başlamak için gittiği Kıbrıs Şehitleri Cad. No:39 D:501 adresinde bulunan ofisin davacının işyeri olmadığı kabul edilerek usulüne uygun bir işe başlama başvurusu yapılmadığı kabul edilmiş ise de dosyada mübrez ... Cumhuriyet Başsavcılığı 2015/46137 sayılı soruşma dosyasında davalı şirketin yetkilisi ...’in şüpheli olarak ifadesinin alındığı, ...’in 11/05/2015 tarihli “Benim ... Cad. ... Tarım isimli işyeri merkezi vardır” şeklindeki ifadesinden davalı şirketin fiili merkezinin söz konusu adreste bulunduğu, dinlenen tanıkların beyanlarından; davacının davalı işyerinde muhasebe biriminde görevli olduğu, davalının işe davet ihtarında davacıyı Kemalpaşa ilçesinde bulunan fabrika işyerine davet ettiğine dair bir kayıt olmadığı gibi davacının fabrika işyerinde değil, tanıklarla birlikte davalı şirketin fiili merkezi olan ofiste çalıştığı, davacı işçinin işe başlatılma konusundaki iradesini 11/05/2015 tarihinde işyerine giderek bizzat işverene ilettiği gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile davacının usulüne uygun başvuru yapmadığı şeklindeki yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/07/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.