2. Ceza Dairesi Esas No: 2009/36131 Karar No: 2011/3714 Karar Tarihi: 28.02.2011
Kasten yaralama - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/36131 Esas 2011/3714 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sındırgı Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu için hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilememiştir. Ancak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar\" başlıklı 50/1-d maddesi gereği, sanığın tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezasının seçenek yaptırıma çevrildiği hükmedilmiştir. Yargılanan kişiye kanunda öngörülmeyen ve suç teşkil edebilecek nitelikte olan \"mağdura 3 ay süreyle her türlü kötü muamelede bulunmama\" şeklinde bir yükümlülük getirilmesi ise kanuna uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Kanun maddesi olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun \"Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar\" başlıklı 50/1-d maddesi belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi 2009/36131 E. , 2011/3714 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 2 - 2007/267407 MAHKEMESİ : Sındırgı Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 26/06/2007 NUMARASI : 2007/141 SUÇ : Kasten yaralama
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin a bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5237 sayılı TCK"nun "Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar" başlıklı 50/1-d maddesinde "Kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama süresinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlemesindeki özelliklere göre; mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya, çevrilebilir." hükmüne göre, sanığa tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırıma çevrilirken, kanun koyucunun amacına uygun, akla ve mantığa aykırı olmayan, denetime elverişli bir seçenek yaptırıma hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığa kanunda öngörülmeyen ve zaten uyulmaması halinde suç teşkil edebilecek nitelikte olan “sanığın mağdura 3 ay süreyle her türlü kötü muamelede bulunmama” şeklinde bir yükümlülük getirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması Bozmayı gerektirmiş o yer cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.