Esas No: 2021/1132
Karar No: 2022/3566
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1132 Esas 2022/3566 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/1132 E. , 2022/3566 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ16. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce bozmaya uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 09.12.2020 tarih ve 2020/2097 E. - 2020/2138 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin TSE markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirildiğini, müvekkili ile hiçbir bağı bulunmayan davalıların, www.tse.web.tr adresli web sitesini, gerek alan adı ve web sayfa görüntüleri gerekse içerik bakımından enstitüsünün resmi web sitesi www.tse.org.tr ile iltibas oluşturacak şekilde adeta TSE'nin resmi sitesi görünümünde hazırlanmış olduğunu, sitenin her sayfasında baklava dilimi şeklindeki TSE, "TSEK" "TSE HYB" tescilli marka ve logolarının kullanıldığını, internet sitesi üzerinden müvekkili Enstitü'yü temsilen TSE belgeleri verildiği izlenimi uyandırıldığını, delil tespiti dosyasına ibraz edilen bilirkişi raporu ile davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin belgelendiğini ve www.tse.web.tr internet alan adının ... adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalılardan ...'nin savcılıktaki 14.04.2015 tarihli sorgusunda, ortağı bulunduğu ...nin www.tse.web.tr adlı internet sitesinin sahibi olduğunun ifade edildiğini, davalı eylemlerinin aynı zamanda TTK'da düzenlenmiş olan haksız rekabet hükümlerine de aykırılık oluşturduğunu ileri sürerek, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespitini, önlenmesini, marka hakkına tecavüz ile haksız rekabet nedeniyle 10.000.-TL maddi, 30.000.-TL manevi tazminatın 04.07.2012 tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile 12.980.-TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili; TSE logosunun, özü itibariyle Türk Standartlarına uygun olduğunu göstermek amacıyla kullanılan ve kullanımının marka tecavüzüne yol açması mümkün olmayan bir logo olduğunu, söz konusu işaretin, standartlara uygunluğun davacı kurum tarafından kontrol ve teyit edildiğinin işareti olarak kullanıldığını, müvekkilinin de TSE'nin belirlediği şartlara uygun olarak Yükselen Patent Firması üzerinden danışmanlık hizmeti verdiğini, müvekkilinin vekil/danışmanlık sıfatıyla TSE belgesi almak isteyenlere danışmanlık hizmeti vermesinin Enstitüsü tarafından kabul edildiğini, Sınai danışmanlık hizmeti sunan birçok firmanın da bu logoyu kullandığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalıların internet sitesindeki TSE ibaresini kullanımının ticari etki yaratacak nitelikte olduğu, www.tse.web.tr alan adı kullanımının da davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiği ve aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının davacının 2014/32325 tescil sayılı markasına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine, 12.980,00 TL maddi ve 15.000.-TL manevi tazminata hükmedilerek 14/07/2012 tarihinden işleyecek %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili ile davalı ... vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; davalıların internet sitesinde Yükselen Patent ibaresinin üstünde TSE markasının olması ve web sitesinin www.tse.web.tr şeklinde olması nedeni ile verilen hizmetin TSE garantisi altında izlenimine neden olduğu, TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı ancak hesaplanan maddi tazminatın yön gösterici olduğundan davalı vekilinin istinaf istemlerinin reddine, somut olayda hakların yarışması mevcut olup davacının tekel hakkı olan bir kamu kurumu olması nedeni ile mahkemece haksız rekabete dayalı maddi tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu, somut olayın özellikleri ile mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarının uygun bulunduğu, bu husustaki istinaf istemlerinin reddi gerektiği, ancak 6100 sayılı HMK'nın "Geçici Hukuki Korumalar" başlıklı 10. kısmının içinde delil tespiti de bulunmakta olup, Kanun'un 323/ç maddesi gereğince de geçici hukuki koruma tedbirleri nedeniyle yapılan giderlerin yargılama giderleri kapsamında olduğu, tespit dosyasındaki yargılama giderlerinin ve delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerekli olduğu, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalının, davacının 2014/32325 tescil sayılı markasının tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine 12.980.-TL maddi ve 15.000.-TL manevi tazminata hükmedilerek 14/07/2012 tarihinden işleyecek %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, TSE markalarını sözleşme akdetmeksizin kullananlar aleyhine davada ürünle ilgili TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi'nin 10.2 maddesinde maddi tazminat hesabında 1 yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının dikkate alınacağı, ücret çizelgesinde marka kullanma ücreti bedelinin KDV eklenmek suretiyle bulunacağı, maddi zararın bir kaleminin de KDV olduğu dikkate alındığında maddi tazminat miktarının KDV'si ile beraber tahsiline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı ... vekilinin istinaf isteminin reddi gerektiği gerekçesiyle İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2015/87 Esas, 2017/17 Karar sayılı hükmünün HMK'nın 353/1-b-2,3 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davanın kısmen kabulüne, davalının, davacının 2014/32325 tescil sayılı markasına tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine tayin edilen 12.980,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın 14/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek %10,50 'den başlamak üzere değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup mahkemece 11.000,00 TL maddi tazminatın KDV dahil edilerek 12.980,00 TL olarak tahsiline hükmedilmiş, istinaf mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Ancak 08.08.2011 tarihli ve 60 nolu KDV sirkülerinin 1.2.1. maddesine göre herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemeler prensip olarak KDV’nin konusuna girmemektedir. O halde mahkemece, bu düzenleme gereğince marka hakkına tecavüz nedeniyle hükmedilecek maddi tazminatın KDV’nin konusuna girmediği gözetilmeksizin KDV dahil edilerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı ...'ye iadesine, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.