Esas No: 2021/6102
Karar No: 2022/3535
Karar Tarihi: 28.04.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/6102 Esas 2022/3535 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi, asıl ve birleşen davada davalı şirketin hükümsüz yönetim kurulu kararı nedeniyle pay defterinin önceki durumuna getirilmesine ve dava davacısının talebinin kabulüne karar vermiştir. Ancak davalılar vekili tarafından yapılan temyiz istemi süreden reddedilmiştir. Bunun üzerine davalılar vekili maddi hata düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Daire, asıl ve birleşen davada davalıların temyiz isteminin süresinde olduğunu belirterek maddi hatanın düzeltilmesi talebini kabul etmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı istinaf başvurusu sonrası Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
HMK 353 (1) b-2, HMK 361/1, HMK'nın 369/1, 371 ve 370/1, HMK'nın 372.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.10.2019 gün ve 2018/670 - 2019/1271 sayılı kararı süreden reddeden Daire'nin 22.06.2021 gün ve 2019/5192 - 2021/5308 sayılı kararı aleyhinde asıl ve birleşen davada davalılar vekili tarafından maddi hata düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve maddi hata düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 22.06.2021 günü hazır bulunan asıl ve birleşen davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili asıl davada, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı olduğunu, hissedarlarından ... Manav'ın 16.07.2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesine göre mirasçıların ... ..., ... ve ... olduğunu, yasal düzenleme gereğince muristen geçen pay üzerinde mirasçıların el birliğiyle mülkiyetinin bulunduğunu, yönetim kurulunun mirasçılardan bir kısmının talebiyle 07.03.2016 tarihinde hisse intikallerini pay defterine işlenmesine karar verdiğini ileri sürerek 07.03.2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine, pay defterindeki kaydın buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, birleşen dava ile aynı taleplerini davalı gerçek kişiye de yöneltmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili, şirket ortağı olan murisin ... 9. Noterliğinde vasiyetname düzenlediğini, buna göre ölümünden sonra geçerli olmak üzere eşi, oğulları ..... ve ...'a yasal miras payları oranında, oğlu ...'a ise sadece mahfuz hisse oranında mirasın payı verilmesini, mahfuz hisse dışında kalan kısmın mirasçılardan ...'a kalmasını istediğini, bir kısım hissedarların vasiyetname gereğince pay devrinin işlenmesi için talepte bulunduğunu, bu talep doğrultusunda vasiyetname gereğinin yapıldığını, ölüme bağlı tasarrufun mahkemece iptal edilinceye kadar geçerli olduğunu, davacının dayandığı mirasçılık belgesinin vasiyetnameye uygun olmadığını savunarak davaların reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, asıl ve birleşen davada yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine ve bu kararla birleşen dava davalısı ... lehine oluşan kaydın önceki duruma getirilmesine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve bileşen davada davalılar vekili istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince, asıl ve birleşen davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353(1)b-2 m. uyarınca hükmün kaldırılmasına asıl ve birleşen davanın kabulüne, davalı şirketin 07.03.2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğünün tespitine, davalı şirketin pay defterine işlenen 07.03.2016 tarihli 1 nolu yönetim kurulu kararının hükümsüzlüğü nedeniyle pay defterinin önceki durumuna getirilmesine dair verilen karar, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davalıların temyiz isteminin süreden reddine karar verilmiştir.
Davalılar vekili, bu kez maddi hatanın düzeltilmesi talebinde bulunmuştur.
1- Asıl ve birleşen davalarda davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.06.2021 tarihli, 2019/5192 E. 2021/5308 K. sayılı ilamı ile “temyiz incelemesi istenilen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 2018-670 Esas 2019-1271 Karar sayılı gerekçeli kararı, asıl ve birleşen davada davalılar vekili Av. ... ...’ye 07.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup ilgili tarafından yetki belgesi ile dava ve duruşmalarının takip edildiği, tevkil yetkisi verilen avukat ile iş ilişkisinin bittiği gerekçesiyle tebligatın 12.11.2019 tarihinde mahkemeye iade edildiği, mahkemece bu kez Av. ...’ya gerekçeli kararın 20.11.2019 tarihinde tebliğ edildiği, esas ve birleşen davada davalılar vekili sıfatı ile adı geçen vekil Av. ...'nın 03.12.2019 tarihinde kararı temyiz ettiği anlaşılmıştır.Ancak, asıl ve birleşen davada davalılar tarafından Av. ... vekil tayin edilmiş olup, her iki davalı vekaletnamesinde de avukata tevkil yetkisi verilmiştir. Av. ... tarafından da bu yetkiye istinaden asıl ve birleşen dosyayı kapsayacak şekilde Av. ... ... ve Av. ... yetkilendirilmiştir. Ne varki, Bölge Adliye Mahkemesi kararının Av. ... ...’ye 07.11.2019 tarihinde tebliğinden önce ilgilinin iş ilişkisini sonladırdığına dair bir beyan dosyaya yansımamıştır. O halde, anılan tarihte yapılan tebligat usulüne uygun bir tebligat olup yasada belirlenen süreler işlemeye başlamıştır. Av. ... tarafından 6100 sayılı HMK 361/1. maddesinde öngörülen iki haftalık temyiz süresi geçirildikten sonra 03.12.2019 tarihinde temyiz yoluna başvurulduğu anlaşıldığı” gerekçesiyle davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine karar verilmiştir. Ancak UYAP üzerinden, asıl ve birleşen davalarda davalılar vekili Av. ... tarafından 07.12.2018 tarihinde davalılar vekili Av. ... ... ile iş ilişkisinin sona erdiğine dair beyan dilekçesi verildiği görülmüştür. Gerekçeli karar, asıl ve birleşen davada davalılar vekili Av. ... ...’ye 07.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, ilgili tarafından tevkil yetkisi verilen avukat ile iş ilişkisinin bittiği gerekçesiyle tebligat 12.11.2019 tarihinde mahkemeye iade edilmiş, bu kez Av. ...’ya gerekçeli karar 20.11.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda Av. ...’ya yapılan tabligat tarihi dikkate alındığında asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyizinin süresinde olduğu anlaşılmış, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi isteminin kabulü gerekmiştir.
2- İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK'nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebinin kabulü ile Dairemizin 22.06.2021 tarihli, 2019/5192 E. 2021/5308 K. sayılı ilamının kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedelerle asıl ve birleşen davada davalılar vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl ve birleşen davada davalılardan alınarak asıl ve birleşen davada davacılara verilmesine, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri karar düzeltme harcının istekleri halinde karar düzeltme isteyen asıl ve birleşen davada davalılara iadesine, peşin harcın onama harcından mahsubuyla 13,30 TL'nın asıl ve birleşen davada davalılardan alınmasına, 28/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.