11. Ceza Dairesi 2019/298 E. , 2020/4309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, defter ve belgeleri gizleme
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
A) Sanık hakkında “2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz isteminin incelenmesi:
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
B) Sanık hakkında “defter ve belgeleri gizleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz istemlerinin incelenmesi:
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı, incelenen dosyaya göre kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
C) Sanık hakkında “2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanığın temyiz istemlerinin incelenmesi:
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1-2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunması da dikkate alınarak, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, 06.04.2012 tarih ve...... sayılı vergi tekniği raporunun 5 ve 6. sayfalarında basım bilgileri açıklanan irsaliyeli faturaların mükellefe teslimine ilişkin belge teslim tutanaklarının asıllarının getirtilmesi, suça konu faturalar ve belge teslim tutanaklarındaki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerden, kanaat oluşturacak sayıda kişinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması / verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre:
a) Her takvim yılı içinde düzenlenen faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura düzenlenmesi halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09/07/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.