Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/117
Karar No: 2015/5956

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/117 Esas 2015/5956 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/117 E.  ,  2015/5956 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve ..... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı vekili, Kadastro Mahkemsine sunduğu dava dilekçesinde, tapuda müvekkili adına kayıtlı olan .... Mahallesinde 311 nolu taşınmazın meyve bahçesi olduğunu, orman parseli ve 2/B olarak tesbit gördüğünü ileri sürerek, kadastro tesbitinin iptali istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ve davalı ... Yönetimi vekilleri tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01/10/2013 tarih ve 2013/6419 E 2013/8579 K sayılı kararıyla bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilâmında özetle; "Dava konusu 311 parsel sayılı taşınmaz, 1975 yılında yapılan kadastro çalışmalarında .... adına tesbit ve tapuya tescil edilmiş, 2008 yılında yapılan satış ile davacı gerçek kişiye geçmiştir. 24.08.2010 tarihinde 2/B uygulamasına ilişkin güncelleme çalışmasında 2010 yılında askıya çıkarılan askı ilân cetvelinde, 311 parselin tamamının 2/B alanında kaldığına ilişkin şerh verilmesi üzerine davacı gerçek kişi tarafından taşınmazın, meyve bahçesi niteliğinde olduğu ve 2/B niteliğinde olmadığı ancak güncelleme çalışması sonucunda 2/B şerhi verildiği ileri sürülerek yapılan bu tesbitin iptali istenmiştir. Tapuda kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin güncelleme çalışmalarına itiraz davaları kadastro mahkemesinin görevine girmediği gibi, dava, 6 aylık sürede açılan orman tahdidine ve 2/B uygulamasına itiraz davası olmadığından, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesince kadastro mahkemesinin görevine girmez. Uyuşmazlığın çözüm yeri, genel mahkemelerdir. Bu nedenlerle; 6292 sayılı Kanunun ilgili hükümlerinin görevli mahkemece değerlendirileceği gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir.
    Mahkemece bozma ilâmına uyularak verilen görevsizlik kararı sonucu görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesince yapılan yargılama sonunda ise dava konusu taşınmaz üzerindeki 2/B şerhinin yargılama sırasında terkin edilmesi sebebiyle, konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi ve tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 2/B maddesi uygulamasına itiraza ve 2/B şerhinin silinmesine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1965 yılında yapılan orman kadastrosu ile 15.12.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması ve 24.08.2010 ilâ 22.09.2010 tarihleri arasında ilâna çıkarılmış, 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uygulaması vardır.
    26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “..... Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Adına ..... Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”un 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceğinin; keza, özel kanunları gereğince Devlet tarafından kişilere satılan, dağıtılan, trampa edilen, bedelli veya bedelsiz olarak devredilen veya iskânen verilen ya da özelleştirme suretiyle satılanlar ile hisseleri devredilen özel hukuk tüzel kişileri adına kayıtlı olan ancak daha sonra adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/B belirtmesi konulan taşınmazların tapu kayıtlarının geçerli kabul edileceğinin; yine, aynı Kanunun “Tasarrufa geçme” başlıklı 3. maddesinin ikinci fıkrasında, 2/B alanlarında bulunan taşınmazların tapu kütüklerinde 6831 sayılı Kanunun 2"nci maddesi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (B) bendine göre orman sınırları dışına çıkartıldığı yönünde yer alan belirtmelerin, ilgisine göre ..... Genel Müdürlüğünün veya ....nın ya da idarenin talebi üzerine tapu idarelerince terkin edileceğinin öngörülmüş bulunmasına ve yargılama sırasında, tapu kütüğündeki 2/B belirtmesi de 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca terkin edilmiş olduğuna, bu terkinle dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 6292 sayılı Kanun hükümleri uyarınca sonuçlandırılacak davalarda, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılması, tarafların leh ve aleyhine vekâlet ücreti takdir edilmemesi gerekmektedir. Sonradan yürürlüğe giren kanun nedeniyle davanın konusuz kalmasında davalıların herhangi bir kusuru bulunmamaktadır. O nedenle, yargılama gider ve vekâlet ücretinden davalıların sorumlu tutulması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple hükmün "konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklindeki paragrafından sonra gelen beş paragrafının tamamen hükümden çıkarılarak, yerine "Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına" ve "Davalı ... Yönetimi ve lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına", ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, taraflarca 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK"nın m. 297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde ..... Yönetimine iadesine 17/06/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi