Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13077 Esas 2016/3017 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13077
Karar No: 2016/3017
Karar Tarihi: 10.03.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/13077 Esas 2016/3017 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/13077 E.  ,  2016/3017 K.
"İçtihat Metni"


Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, borçlu ......aleyhinde yürütülen icra takibinde borca yeterli malvarlığı bulunmadığını, borçlunun alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla taşınmaz hissesini kardeşi olan diğer davalı 3.kişiye satarak devir ettiğini ileri sürerek tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı 3.kişi ......... vekili, dava konusu satış işleminin tapuda yapılan 05.03.2009 tarihli taksim sözleşmesinin infazına yönelik olduğunu, muvazaa bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmaz hissesi ile birlikte başka hisselerinde miras taksim sözleşmesi uyarınca borçlu tarafından kardeşlerine devir edildiği, satış değeri ile raiç değeri arasında fark bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, İİK."nun 277 vd. Maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK."nun 278/II-1. maddesinde karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren 3. dereceye kadar hısımlar, evlat edinen ile evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar bağışlama hükmünde olup iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin iptale tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Yine 280/1. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla yaptığı bütün işlemler, borçlunun içerisinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kasdının, işlemin sair tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren çok emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebileceği, 280/2. maddesinde ise üçüncü kişi, borçlunun karı veya kocası, usul ve füruu ile üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı, ise borçlunun durumunu bildiği farz olunacağı hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda borçlu ...... dava konusu taşınmaz hissesini borcun doğumundan (Kredi sözleşmesinin akdedildiği 26.07.2005 tarihinden) sonra, kardeşi davalı ......."ye sattığından kardeşler arasında yapılan bütün tasarruflar iyiniyet ve bedel farkı gözetilmeksizin İİK."nun 278/II-1. maddesi uyarınca bağışlama hükmünde olup iptale tabidir. Yine İİK."nun 280/1 ve 2. maddeleri gereğince de davalı 3.kişi ......... kadeşinin durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olduğundan dava konusu tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.