Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5693 Esas 2021/397 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5693
Karar No: 2021/397
Karar Tarihi: 02.02.2021

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/5693 Esas 2021/397 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/5693 ve 2021/397 K. numaralı kararda, sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla mahkumiyet kararı verildiği belirtiliyor. Temyiz başvurusu ise esastan reddedilmiştir. Dosya incelendiğinde, yargılama sürecindeki usul işlemlerinin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin kanuna uygun olarak elde edildiği ve ileri sürülen iddia ve savunmaların eksiksiz biçimde sergilendiği, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtiliyor. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, uygulama maddesi olarak sadece TCK'nın 58/9 maddesi gösterilmiş, fakat TCK'nın 58/6,7 maddeleri de uygulanmış. Bu nedenle, kararın bu hususları düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 3713 Sayılı Kanunun 3-5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/9-6-7 ve 63. maddeleri.
16. Ceza Dairesi         2019/5693 E.  ,  2021/397 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın
    53/1-2-3, 58/9-6,7 ve 63. maddeleri uyarınca
    mahkûmiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun
    esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;

    Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin dışında uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6,7 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmeden CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün tekerrür ile ilgili 8. fıkrasındaki “maddesi göndermesiyle TCK’nun 58/6-7.” ibaresinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 9. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.